Ana Manşet Reklam
DUAYEN / Ercan SARIÇAM
DUAYEN / Ercan SARIÇAM

Darıca, ‘mahşer’ yeri...

24 Temmuz 2014 Saat: 15:04

Önce bir not yansıtayım, sonra Darıca’ya döneceğim. CHP Gebze İlçe Başkanı Sedat Tatar, ‘ CHP’liler niçin iftar vermiyor’ başlıklı yazımızdan dolayı epey içerlenmiş.

Özellikle; ‘’Zira CHP’liler işi bilmiyor, kuru gürültüden başka bir icraatları yok. Ayrıca halktan uzaklar, manevi duyguların önemini idrak edemiyorlar, kitle bütünleşmeleri zayıf, bol keseden atıp tutuyorlar. ‘’ şeklindeki cümlemize gocunmuş.

Tatar, genel anlamda haklı olabilir. Kendisi hem hemşerim, hem arkadaşım, hem de siyaseten başarılı bulduğum bir insan. Böylesi özellikleri barındıran bir ilçe başkanının telefon açarak sitem etmesi doğal.

Diyor ki Tatar, ‘’CHP Gebze Örgütü iktidar partisinin ekonomik donatılarına sahip değil. Şov peşinde de değiliz. Manevi değerlere onlardan daha çok önem veren, bunu da siyasi malzeme yapmayan bir siyasi partiyiz. Halk biziz, halkın ta kendisiyiz. Halktan niçin uzak olalım.’’

Tatar’ın bu beyanını aktarmış olalım. Dönelim Darıca’ya , ‘Mahşer’ yerine.

Teşbihte hata olmaz. ‘Mahşer yeri’ benzetmemde ki kasıt, kalabalık oluşu. Hemde öyle böyle değil. Sanki kıyamet kopmuş da insanlar Darıca sahile koşmuş. Öylesi bir kalabalık. Onbinlece Darıcalı’nın aynı anda buluştuğu, gecenin manevi duygusunu birlikte idrak ettikleri bir kalabalık. Darıca sahilini bilenler demek istediğimi daha iyi anlayacaktır. Dudayev Parkı’ndan tutun da lunapak’a kadar olan alan, insan seli. İşte böyle bir fotoğraf.

Dün Kadir Gecesi’ydi.

Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak davet etti. ‘’Müsaitsen iftara bekliyorum, Kadir Gecesi etkinliğimize de katılırsın’ şeklindeki daveti üzerine Darıca sahilinde buldum kendimi.

Açık söylüyorum; Bu yaşıma kadar ne öyle bir coşku gördüm, ne de o denli insan kitlesini bir arada.

Yer-Gök, Şükrü Karabacak olmuştu sanki.

Gecenin ilerleyen saatlerine rağmen insanlar azalmıyor, aksine sayıları artıyordu. Banklar bahçeler, çimler sandaliyeler iğne atsanız yere düşmeyecek edadaydı.

O kalabalıkta ne iftar yapabildim, ne de Karabacak’la hasbihal. Yüzyüze gelemedik bile.

Bunları niçin yazıyorum..

Bu satırların yazarını takip edenler 30 Mart öncesi Karabacak’la ilgili yazılarımızı hatırlayacaklardır. Okurlarımın us’unda kalan en iddialı düşüncem şu şekildeydi; ‘’ Gökyüzünden

güneş yere inmedikten sonra Karabacak’tan seçimleri kimse alamaz.’’ Seçim öncesi bu düşüncelerimi Kocaeli Milletvekili M.Ali Okur’a da aktarıyordum. Keza Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’e dair görüşlerimi de paylaşıyordum Milletvekili Okur’la.

Dün akşam bir kez daha anladımki Karabacak konusunda çok isabetli tesbitler yapmışım. O, henüz aday gösterilmeden iki yıl öncesinden yazıyordum tüm bunları.

Ve dün yine anladım ki; Siyasette insan kitlelerle var oluyor. Eğer arkasından koşan varsa, yanında duran çoksa, gönül kapılarını feth etmişse o siyasetçi her dönem var olabiliyor.

Karabacak ‘ı üçüncü dönemine , yani ‘ustalığa’ taşıyanda bu sebeplerdir. Kanaatim o ki; o kitleler Karabacak’ın arkasında olduğu sürece Kocaeli siyasetinde daha çok uzun yıllar Şükrü Karabacak’ı yazıp konuşacağız.

Belki  yine Belediye Başkanı, belki Milletvekili kimliğiyle.

YORUMLAR Üye Girişi

 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Yazıya 1 yorum yapılmıştır
Göktürk 30.07.2014 01:48
CHP bu konuda sucu uzaklarda aramasın kendi içlerine baksınlar...
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Yukarı ↑