Ana Manşet Reklam
DUAYEN / Ercan SARIÇAM
DUAYEN / Ercan SARIÇAM

Kadının Beyanı Esastır..!

26 Eylül 2019 Saat: 16:53

İktidarın uzun zamandır üzerinde  çalıştığı, muhtemelen de önümüzdeki Ekim  ayında TBMM genel kurulunda görüşülmeye başlanılacak olan ''Yargı reformu paketi'' ile  başta TCK'nın yeniden düzenleneceğini, yargıda köklü değişikliklere gidileceğini biliyoruz. 

Her ne kadar MHP lideri Devlet Bakçeli'nin 15 ay önce  gündeme taşıdığı  '' af''' talebi , mahkumlarda halen umut olsada, ceza infaz değişikliğinin Adalet  Bakanı  Abdulhamit Gül'ün ifadesiyle  meclisin ilk oturumdaki paketinde yer almayacak. Ve yine yargı paketinin beş yıla dağıtılarak  yürürlüğe girecek olması, öyle düşünüldüğü gibi yargıda  köklü değişimin hemen yarın uygulamaya geçeceği anlamını da taşımıyor.

Evet, ülkemizde yargıda köklü değişim şart. 

Hakim  ve savcıların özlük haklarını, avuktlığa geçişlerin sınavlaştırlmasını, infaz koruma memurlarının düzenlemesini, ceazevlerinin içtihatını  , tutukluluk hallelerinin zorlaştırılmasını vs. bir tarafa bırakacak olursak, asıl beklentinin infaz sistemindeki değişiklik olduğunu yasayı yapanlarda biliyordur. Cezaevlerinin günümüz şartları da bunu gerektiriyor.

Son yıllarda ceza infaz kurumlarının doluluk oranı, suç ve suçlu sayısının çok ciddi oranda armış olması  infaz yasasında  acil değişimi hissettiriyor. Zira bugün cezaevlerinde ki doluluk oranı had safaya çıkmış, koğuşlarda yatacak ranza bulamayan binlerce mahkum yerlerde nöbetleşe yatmaya devam ediyor. 

Sorunun  bu aşamaya  gelmesinde kamuoyunun pek bilmediği , ancak son on yıldır hakimlerin önünde duran , pek çok davada  etken olan  bir ilke var.

''Kadının beyanı esastır'' ilkesi.

Bu ilke özellikle kadına şiddeti ve cinsel saldırıyı kapsayan bir düzenleme. Kadının beyanı esastır demek; ''Belgesiz, delilsiz, şahitsiz kadın haklıdır''  anlamına geliyor. İyi tarafları da var elbette,  çekinceleri de. Ancak suistimal edildiğinde, her erkek için korkunç bir kabus haline dönüşebiliyor.

Bugün günümüzde, ''Kadının beyanı esastır'' ilesi yürürlükte olduğu müddetçe, Türkiye'deki hemen her erkek çok kolay şekilde cezaevine girmeye adaydır. Bir çirkef kadının iftirası ve iddiası  her erkeğin başını yakabilir, hayatını karartabilir. O nedenle yürürlüğe girmesi son aşamaya gelen yeni yargı reformunda, bu ilkenin bir kez daha dikkatlice gözden geçirilmesi hayati önem taşıyor.

Zira ;  "Kadının beyanı esastır" ilkesi, delil yetersizliği olan durumlarda kadın  beyanının esas alınarak kovuşturma aşamasına geçilmesi ve beyanın yargılama aşamasında da delil niteliği taşıyabilmesi anlamına geliyor. İlke etrafında dönen tartışmalar, kafa karışıklığını ve kavram karmaşasını da beraberinde getiriyor.

Türkiye'de cezaevleri , FETÖ'cü hainleri bir kenara atarsak , hiç olmadığı kadar sorun yaşıyor. 

Bir de bu tarafından bakalım...

Bugün Türkiye’de; 313 kapalı, 75 açık, 9 kadın kapalı, 8 kadın açık, 7 çocuk kapalı, 5 çocuk eğitimevi olmak üzere toplam 396 ceza infaz kurumu (Cezaevi) bulunuyor. Bu kurumların toplam kapasitesi ise 220 bin 8 kişi.  Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün açıkladığı  son verilere göre ise cezaevlerinde  202 bin 434 'ü hükümlü , 57 bin 710'u tutuklu, toplam  260 bin 144 kişi bulunuyor. Yani 50 binin üzerinde bir fazlalık var ve bu yüzden özellikle kapalı kurumlarda tutuklu ve hükümlüler ranzalarında nöbetleşe yatıyor, yer yataklarında  sabahlıyor. 

Başka bir ifadeyle son 15 yılda mahkum sayısı yüzde 288, kadın mahkum sayısı yüzde 388 arttı.  Cezaevindeki mahkum sayısı 13 ilin nufüsüna fark atıyor. . TÜİK’in 2016 yılı il nüfusu verilerine  göre Ardahan, Artvin, Bayburt, Bartın, Bilecik, Çankırı, Erzincan, Gümüşhane, Iğdır, Kırşehir, Kilis, Sinop ve Tunceli illerinin nüfuslarından fazla. Yani toplam mahkum sayısı bu 13 ilin nüfusunu geçmiş durumda. 

Cezaevlerinde bulunanların suçlarına göre dağılımında  ise ilk sırayı hırsızlık alıyor. Hırsızlığı  uyuşturucu, adam öldürme,  yağma ve gasp, yaralama, cinsel suçlar,  sahtecilik , dolandırıcılık,fuhuş, adam öldürmeye teşebbüs suçları izliyor.

Demem o ki ; ''Kadının beyanı esastır İlkesi''nin içi mutlaka doldurulmalıdır.  En azından yürürlüğe girecek olan yargı paketinde bu ilke bir kez daha gözden geçirilmeli, suçsuz günahsız erkeklere cezaevi yolu kapatılmalıdır.

Aksi halde, Türkiye'de her erkek potansiyel bir mahkumdur.

 

 

 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Yukarı ↑