parkinnn

Röportaj

Hedeflediğimiz Yerdeyiz

Lojistikten inşaata, eğitimden STK'ya her alanda başarılı bir isim. Aslantürk Lojistik patronu Nurettin Aslantürk , kapılarını Gölge Dergi'ye açtı.

27 Nisan 2020 Saat: 16:13
Hedeflediğimiz Yerdeyiz
Hedeflediğimiz Yerdeyiz

Avrupa bizim haklı olduğumuzu er ya da geç gördü. Türkiye çok zor bir siyasi dönemeçten geçiyor. Dış politika da zor şartlar altında hem dünya da ekonomik kriz var hem siz böyle bir hengamenin içine girmişsiniz hükümetin işi de zor.

 

En büyük sorun üretmemek. Üretim var mı var,  ama yeterli değil. İkinci en büyük sorun tembellik. İnsanlarımız tembel. Üçüncü sorun ; başlarından bekleyen yapımız var. Hazırcıyız. Her şeyi devletten bekliyoruz.

 

Bizim nerede olduğumuz çok önemli değil , insanların bizi nerede gördüğü daha önemli. Çünkü siz kendinizi farklı yerlerde görebilirsiniz , biz neredeyiz diye soracak olursak , biz hedeflediğimiz yerdeyiz.  Biz,  bir hedef koyuyoruz ve kendimizi oraya koyuyoruz.

 

Bizim Türkiye'de bir çok yerde projemiz var , hiç ofiste iki gün üst üste durmam, sürekli şehir dışındayım. Tam gün ofiste olduğumu hiç bilmem.  Olsam zaten şirket bana göre batar.

 

Hedefim bilgi birikimlerimi üniversiteli gençlere anlatmak.  Üniversiteyi bitirmiş bir genç iş arıyor,  mesela bu da bize üye olabilsin,  oda bizim bilgi birikimimizden faydalanabilsin.  Sonra babasından 500 bin lira alıp kafe açıp batmasın.

 

Türkiye'de özel okul  işletmecilerinin   hala yeterli noktada düşünmüyorum. Hele bu bölgede özel okul noktasında eksiklikler var, pazar açığı var. Ben kendim para kazanmak için girmedim, ideallerim vardı.

 

Çocukların hepsine bir hedef koydum , aslında hepsi de kendi işimin geleceği ile alakalı.  Çünkü yaptığınız işleri yarın mirasları doğru bırakamazsanız sizden sonra lav olur.

 

 

Fotoğraf: Gül AKDEMİR

Bölgemizde , Türk ekonomisine katkı sunanlardan birini  tanıtmaya karar verdiğimizde aklımıza gelen ilk isimlerden birisi o, oldu.  Söyleşi boyunca anladık ki, tercihte  ne kadar isabetli karar verdiğimizi. Gerçi o'na ulaşmak , bir araya gelmek, ses kayıt cihazımızın 'play' düğmesine basmak hiç de  kolay olmadı. 

O, bir koltukta üç karpuz taşıyanlardan. Yoğun  iş hayatı içerisinde fazlası var, eksiği yok. Hal böyle olunca bir araya gelmekte elbette zor oluyordu. Bir gün Kocaeli'nde, başka bir gün Türkiye'nin her hangi bir ilinde.  Şekerpınar'daki merkez ofisinde durduğunu pek gören de olmuyordu. 

Lojistik sektörünün lokomotiflerinden birinin , Aslantürk Lojistik'in Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Aslantürk tabiri caizse tam bir iş kolik. Çalışmak başlıca ilkelerinden. Başarıya odaklı bir kişilik. O'nunla konuştukça !Q'sunun yüksekliği, kelime dağarcığının genişliği, bilgi birikiminin ne denli sınırsız olduğunu anlayabiliyorsunuz.  Aynı anda farklı şeyleri düşünebilen, bunların programlarını da yapabilen bir iş insanı.  Ve ailesine, çocuklarına her şartta zaman ayırmayı da ihmal etmeyen evcil bir baba.

Aslantürk Lojistik'i Türkiye'de  sektöründe ilk beşe sokmayı başarabilen  Nurettin Aslantürk, ayrıca STK göreviyle de iş dünyasına yeni soluk ve projeler kazandırmış bir isim.  Lojistik, inşaat, eğitim alanlarında yatırımları olan Aslantürk'le randevulaştığımız saatte , henüz ayağının tozuyla yeni geldiği Şekerpınar'daki ofisinde bir araya geldik.  Susmayan telefonları arasında yüzünden eksik etmediği tebessümle karşıladı bizi.

Tüm Kobi Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜKOSİAD) Genel Başkanı  ve Aslantürk Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Aslantürk, iş hayatına memleketi Trabzon'da gıda sektöründe başlayan bir isim.  Gebze Şekerpınar'da, Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi'nde bulunan Kaplan Plaza'nın  üçüncü katında konuşlanmış olan Aslantürk Lojistik'in hikayesini dinlemek, Nurettin Aslantürk'ü  Gölge Dergi okurlarına daha yakından tanıtmak için çok keyifli geçen sohbetimize başladık.

İstedik ki, sizlerde en az bizler kadar keyif alın sohbetten. Özellikle kimi gençlere  örnek olacağınız düşündüğümüz  Aslantürk'ün yaşam öyküsünü, iş hayatındaki başarılarını, başarıya giden yolu aldık sayfalarımıza.

Virgülüne dokunmadan, buyurun.

GÖLGENurettin Bey , kendinizi tanıtır mısınız?

ASLANTÜRK- 1975 doğumluyum. Trabzonluyum. Evliyim,  üç tane çocuğum var.  On altı yıldır Gebze'deyim. Sanayinin başkenti olduğu için buradayız. ''Sanayinin başkenti neresi?''  derseler ben '' Kocaeli- Gebze''  derim.  Hem organize sanayi bölgelerinin yoğunluğu, hem bölgede ki TÜBİTAK ‘ın çok büyük önemi var. Deniz yolunun önemi, karayolunun Avrupa bağlantısına yakın olması , Marmara bölgesinde Türkiye’nin nüfusu’ nun üçte bir’i Marmara bölgesinde. Tabi ki İstanbul’a sınır bir yerdeyiz. Hem fırsatları hem avantajları var. Dezavantaj da var. Oda bir üretim hattında,   üretim hattına çok yakın bir yerde yaşamını sürdürüyorsunuz. Aslında burada Kocaeli 'de, Gebze de yaşayanlar aslında,  bir sağlık açısından bir bedel de ödüyorlar.

GÖLGE- Aslantürk Lojistik ne zaman kuruldu?

ASLANTÜRK- 2008 yılında kurduk. Yaklaşık on iki yıllık hikayemiz var. Ondan öncesinde aile şirketiydik. Aile şirketimiz Trabzon'daydı. Trabzon'da ki aile şirketinden ayrılarak Aslantürk lojistik kurduk.

GÖLGE- Trabzon'da ne iş yapıyordunuz ?

ASLANTÜRK- Gıda işi yapıyorduk. Toptan gıda işi. Sonra lojistik sektörüne girdik.

GÖLGE- Neden Lojistik sektörü?

ASLANTÜRK - Türkiye 'de  toptan gıda,  ulusal marketlerin açılmasından dolayı zayıfladı, yavaşladı , ondan dolayı hizmet sektörüne geçiş yaptık. Benim tırlar, kamyonlar hayalimdi. Hayalim de ki işi yapmayı denedim ve yaptım.

GÖLGE- Kaç araç var?

ASLANTÜRK - 54 tane şuanda uzman tırımız var.

GÖLGE- Kaç firma ile çalışıyorsunuz?

ASLANTÜRK- 50 ye yakın ulusal firma ile çalışıyoruz.

GÖLGE -İş alanları nedir?

ASLANTÜRK - Çoğunlukla gıda.Taşımacılık yapıyoruz.

GÖLGE:- Aslantürk'te çalışan kaç kişi var?

ASLANTÜRK- Lojistik olarak seksen kişiyiz.  Lojistik dışında gayrimenkul işi yapıyoruz, inşaat işi yapıyoruz. Onun dışında yeni bir eğitim  sektörüne adım attık.

GÖLGE- Lojistikde şuan baktığınızda,  bölgemizde Aslantürk isminin yeri neresi ? Türkiye'de sektörünüzün sorunları nelerdir?

ASLANTÜRK- Bizim nerede olduğumuz çok önemli değil , insanların bizi nerede gördüğü daha önemli. Çünkü siz kendinizi farklı yerlerde görebilirsiniz , biz neredeyiz diye soracak olursak , biz hedeflediğimiz yerdeyiz.  Biz,  bir hedef koyuyoruz ve kendimizi oraya koyuyoruz. Her işin sorunları olduğu gibi lojistikte de sorunlar var. Herkesin rahatlıkla sektöre girebilmesi, hiçbir kısıtlama olmaması. İnsanlar örneğin;  üç tane, beş tane parası olup tır alıp daha sonra hüsrana uğrayıp,  hem ekonomiye zarar vermesi hem de,  sektördeki firmaların haksız rekabete düşmesini sağlıyor. Lojistik sektörünün de bazı kuralları olması lazım diye düşünüyorum.

GÖLGE- Bölgemizde kaç tane lojistik firması var?

ASLANTÜRK- 100’ün üstünde firma var. Türkiye pazarına hitap eden, yapan beş parmağım kadar yok. Biz o beş parmağın içindeyiz.

GÖLGE- Aslantürk’ü neden tercih ediyor firmalar?

ASLANTÜRK - Aslında biz kendimizi iyi anlattığımız için tercih ediyorlar. Söylediğimizi yerine getiriyoruz. Bir çalışma prensibimiz var. O çalışma prensibimizi iyi anlattığımız için tercih ediliyoruz. Bir de güven önemli, zaman önemli, söylediğiniz gün de zaman da ürünü yerine ulaştırabilirseniz başarılısınız. Zaten bizim sloganımız da ‘Güven Taşır’.

GÖLGE - Son birkaç yıldır Türkiye'de ciddi bir ekonomik sıkıntı olduğunu herkes biliyor, yaşıyor. Özellikle sanayi dünyasını. Lojistik sektörünü bu kriz ne kadar etkiledi?

ASLANTÜRK -Türkiye'deki bütün firmalar nasıl etkilendiyse bizde o kadar etkilendik , ama özellikle lojistikçiler etkilendi. Biz gıda taşımacılığı yaptığımız için çok fazla etkilenmedik. Çünkü gıda hiçbir zaman durmayan bir sektör. Mesela inşaat sektöründe taşımacılık yapmış olsaydık biz çok etkilenirdik,  ama gıda tarafında taşımacılık yaptığımız için çok fazla etkilenmedik. Krizleri fırsata çevirmek lazım. Çevirebildik mi?  ne çevirdik,  ne çeviremedik ortada kaldık. Risk alıp fırsata çevirebilirdik. Ama o riski almadık. Sakin durduk. 45 yaşındayım,  bu yaşıma kadar yaşadığım en ciddi krizdi ama hükümet iyi yönetti krizi. Firmaları iyi yönetti. Firmaların ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde destek oldular hareket ettiler. Bankalara baskı yaptılar. Firmalara daha çok zarar vermeyi engellediler. Bu çok mutluluk verici bir şey. Cumhurbaşkanımız gerçekten de önemli bir lider. Her konuda büyük düşünüyor.

GÖLGE- Son günlerde Corona virüsünden dolayı ekonomi taklalar attı. Kriz fırsata çeviriliyor. Bu duruma nasıl bakıyorsunuz?

ASLANTÜRK - Onu bazı aç gözlü tüccarlar yapar. Ahlaklı bir tüccar onu asla yapmaz. O fırsat değil hırsızlıktır. Şöyle düşünün; bir evde sel felaketi oldu,  orada da bir market var kimse başka yere gidemiyor,  herkes o marketten alıyor.  O da bir anda fiyat yükseltiyor. Orada ki insanlar mecbur kaldığı için o gün onu alacaktır , ama o insanın kapısına daha uğramayacaktır. Oda orada kaybedecektir. Böyle durumlarda insancıl olmalıyız. Belki insanların ihtiyacı olan ürünleri aramızda para toplayıp o ihtiyaçları gidermeliyiz. Biz insan olarak bunu yapmalıyız. Yapmadığımız da insanlığımızdan bir çok şey eksilir.

GÖLGE- Dernek başkanlığınız da var. Dernek ne zaman kuruldu? Ne zamandan beri görev yapıyorsunuz?

ASLANTÜRK - 2008 yılının dokuzuncu ayında dernek kuruldu. Kurarken Karadenizli iş adamlarını bir araya getirerek kurduk. Halil Aydın bir dönem yaptı. Bir dönem sonra  Kaşif Şahinkesen yaptı , bir dönem Gültekin (Şenel)  bey yaptı . Hepsi de çok büyük değerler kattı. Gültekin bey kent konseyine geçişi münasebeti ile görevi bize bıraktı. O gün yapılan yönetim toplantısında bizi arkadaşlarımız tavsiye etti. Gültekin bey de görevi bize bıraktı. Üçüncü dönemdir başkanlığı yönetiyorum. Bu dönem aslında olmak istemiyordum  arkadaşlara da söylemiştim ''iki dönemdir yaptım üçüncü dönem artık olmak istemiyorum '' diye.  Çünkü insanlar koltuklarda çok uzun süre kalmamalı. Yönetim kurulunda ki arkadaşlar özellikle devam etmemi  istediler. Çok ısrar edilince bir dönem daha devam etme kararı aldım.  Gerçekten de dernekçilik zor, insanları mutlu etmek zor. Bizim Türkiye'de bir çok yerde projemiz var , hiç ofiste iki gün üst üste durmam, sürekli şehir dışındayım. Tam gün ofiste olduğumu hiç bilmem.  Olsam zaten şirket bana göre batar. Dernekte Gültekin bey den görevi aldıktan sonra , bir buçuk yıldır görev süremiz vardı.  Bu süreçte geçince ikinci seçimde dernekte biz olağanüstü genel kurulu yaptık. Tüm Karadeniz değil de, bunu tüm Türkiye'ye yayalım. Tüm Türkiye'den üyelerimiz olsun. Ben Trabzonluyum, ama benim için Gebze'deki herkes değerlidir, ülkede ki herkes değerlidir. Arkadaşlara  ''iş adamları derneği ise  bu biz bunu bütün Türkiye’ye açalım '' dedim ve açtık. Türkiye’nin her yerinden kurulda arkadaşımız var. 

GÖLGE- Kaç üye var şuanda?

ASLANTÜRK - Şuanda bizim 263 üyemiz var.

GÖLGE- Belirli bir kotanız var mı?

ASLANTÜRK- Hayır yok. İnsanlar belirli bir yere üye oluyorlar , daha sonra üyelik aidatından dolayı belirli bir zaman sonra oradan beslenemedikleri zaman geri çekiliyorlar. Beslenmek derken birikim, tecrübeden bahsediyorum. Bu sefer çekindiklerinden gidemiyorlar. Mesela Türk toplumu çok duyarlıdır, çok hızlı kararlar verir , yani uzun vadeli hesap yapmayan bir toplumuz . Bizim en büyük aslında iyi tarafımız ve kötü tarafımız ikisini de barındırıyor. Biri bir şey alıyorsa diğeri de hemen oradan gider alır. Oradan geri kalındığı zaman biraz utanır bir daha gitmeye. Şimdi bu yol haritasında değişiklik yapacağız. Belki bu yıl içerisinde bunu yapacağız.

GÖLGE:Ne yapmayı planlıyorsunuz?

ASLANTÜRK- Çekirdek bir yönetim kurulu oluşturup yaptığımız üyeleri çeşitlendireceğiz. İnsanlar ekonomik anlamda şöyle sanayiciyi ayrı bir platforma koyacağız,  sanayiciye diyeceğiz ki ''buraya üye olursan senin aidatın bu olsun, senin sanayici tarafını da toplayalım.''  Kobileri kobi tarafında toplayalım.  Genç girişimcileri bir tarafa, Bayan girişimcileri bir tarafa toplayalım , ama aidatların esasında yönetim kurulu kadrosunda ki olanları aidatlarını yüksek tutup dışardakilerin aidatlarını düşük tutmayı hedefliyoruz. Amaç şu;  herkes bizim bir network’ ümüz olsun,  burada donanımlı insanlar bu platformda olsun. Ben mesela bir çok üniversiteye konuşmacı olarak gidiyorum.  Bunu yaparken hedefim neydi? Hedefim bilgi birikimlerimi üniversiteli gençlere anlatmak.  Üniversiteyi bitirmiş bir genç iş arıyor,  mesela bu da bize üye olabilsin,  oda bizim bilgi birikimimizden faydalanabilsin.  Sonra babasından 500 bin lira alıp kafe açıp batmasın.  Gelsin bizden faydalansın bizde bilgi birikimlerimizi aktaralım. Üniversitede okuyan gençlerimizin bize ihtiyaçları var.  Sadece Ali Koç’u dinlemek, Ali Sabancı’yı dinlemek yetmez. Herkes Ali Koç olmayacak herkes Ali Sabancı olmayacak. Beş parmağın beşi bir olmadığı gibi her insan da bir değildir. Herkes farklıdır herkesten bir şey olur ama kimde ne olacaksa onu öncelikle okullarda eğitmenler üzerinden farklı gözle bakarak evet bu çocuğun puanı düşük ama bunun testini yaptık bundan bu olur diyebilecek nitelik olmalı. Bizimde iş dünyasına girmek isteyen arkadaşlara ‘ Ya sen geldin bunu yapmak istiyorsun ama, seninle test yaptık sen bunu yapabilirsin’ diyebilmemiz lazım. Buda iş dünyasının sorumluluğu.

GÖLGE- Gençler üniversiteyi bitirdikten sonra iş yerleri tecrübe soruyor , tecrübe olmayınca alınmıyorlar. Bu gençlik tecrübeyi nereden öğrenecek, ne yapacaklar?

ASLANTÜRK - Aslında en üstünde durduğum konuya değindiniz. Ben üniversitelere gittiğimde hep şunu söylüyorum. Üniversitede okurken dört yılınız var,  beş yılınız var fark etmez , okuduğunuz süre içerisinde mutlaka okuduğunuz bölümle alakalı okuyabildiğiniz kadar kitap okuyun, kendinizi geliştirin en önemlisi bu. Zaten o kitapları okudukları zaman sizin mesleğinizle alakalı dünyada en iyi kimse onu araştırın. Mesleğinizle alakalı mutlaka inşaat mühendisliği okuyorsanız bile gidin yazın inşaat da çalışın. Hem mühendis olun ,hem usta. Ustayı da tanıyın, sonra mühendis olursunuz. Ama gençlerde de şöyle bir duygu var;  cin olmadan çarpmayı hedefliyorlar. Şirkete geliyor birisi hiçbir tecrübesi yok , ''ben lojistik yüksek okulu okudum''  iş başvurusunda bulunuyor,  biz bir iş veriyoruz o , en yukardaki koltuğa göz dikmiş. Bunları da okullarda öğrencilere böyle olmadıklarını anlatmak lazım. Her şey eğitimle başlıyor.

GÖLGE- Sizin şimdi de eğitimle alakalı yatırımınız var. Neden eğitim?

ASLANTÜRK- Benim çocukluğumdan beri hep hayalim , daha iyisini öğrenmeyi hedefliyordum. Hep araştırdım konuları. Türkiye'de özel okul  işletmecilerinin   hala yeterli noktada düşünmüyorum. Hele bu bölgede özel okul noktasında eksiklikler var, pazar açığı var. Ben kendim para kazanmak için girmedim, ideallerim vardı. Yetiştirdiğimiz çocuklar yarın bizi ameliyat edecek, hukuk danışmanlığı yapacak, belki bir fabrikada yönetici olacak, belki bir restaurant’ta çok iyi bir şef garson olacak mesele değil. Mesele yetiştirdiğimiz insanlar yarın topluma hizmet edecek kaliteli insan yetiştirmek. Ben şuanda öğretmenimi gördüğüm zaman elini öpüyorum. Yarın bizlerde bu kurulda iyi insanlar yetiştirelim. Devlet okullarında sayıların çok olduğundan dolayı öğretmenlerin öğrencilere tam manasıyla çok hakim olamadığından dolayı çocuklar gerektiği gibi yetişemiyor. Özel okullar en azından dokunuyor çocuklara. Ailesini çağırıyor, anlatıyor. Devlet okulunda ailesini çağırdın gelmedi çok önemsemiyor gelmedi diyor. Ama özel okul bunu yapmıyor. Çocuklarımı özel okullarda okuttum, özel okullarda çocukların nelerinin değiştiğini gördüğüm için evet bizimde bu tarafta bir yatırımımız olsun dedik. Beş yıldır hayal ediyordum bu işe girmeyi , arkadaşlarda bizim böyle bir hayalimizin olduğunu biliyorlardı. Gelip ''ortak olur musunuz '' dediklerinde ortak olduk,  yönetim kurulunu biz aldık. Her sabah okula uğrarım. Mesela bu sabah çocuklar okula gelmeden önce okula gittim okullara girişlerini öğretmenlerle birlikte izledim büyük bir mutluluk benim için. Okul olduğu için hayatımda mutluyum.

GÖLGE- Oğlunuzu Aslantürk Lojistik için yetiştiriyor musunuz? Yoksa başka meslek var mı aklında?

ASLANTÜRK- Üç tane oğlum var. En büyüğü lise üçe gidiyor. Hep soruyordum ne olmak istiyorsun diye yazılım mühendisliği diyordu özellikle bilgisayarı teknolojiyi çok seviyor. Ben ona Türkiye’nin en iyi yazılım firmalarının bir çoğuyla görüştürme imkanım oldu. Görüşmelerden sonra da bakış açısı değişti. Ben araştırmalar yapınca düşündüğü sektörle alakalı vazgeçti, bu sefer dedi ki ‘’Ben bunu düşünüyordum ama bu benim hayal ettiğim iş değilmiş’’. Tecrübe edinmedikleri için onun doğru olduğunu sanıyor. Mesela ben top oynamayı hayal ediyorum diyelim , top oynayan adam gece gündüz spor yapacak yoksa topçu olamazsın kolay değil. Oğluma anlattım endüstri mühendisi ol diye. Niye istiyorsun diye sordu. ''Bu memleket endüstri ile kalkınır , endüstri mühendisi olursan zaten bizim hedefimiz üretimle alakalı, gıda üretimi ile alakalı ben kafa yoruyorum beş yıldır benim hayallerimin içerisinde sende olabilirsin üretimin başında durursun, topraktan çıkan ürünün fabrikaya gelmesi, işlenmesi, paketlenmesi, dünyaya satılması gibi.''  Çocukların hepsine bir hedef koydum , aslında hepsi de kendi işimin geleceği ile alakalı.  Çünkü yaptığınız işleri yarın mirasları doğru bırakamazsanız sizden sonra lav olur. Ben Alman bir fabrikanın sahibinin bir davranışından çok etkilenmiştim. Bizi bir iftar yemeğine çağırmışlardı. Babanın yanında oğlu da vardı, oğlunu tanıttı daha liseye gidiyormuş x okulda okuyor diyerek oğlunu tanıttı. Çocuklarını daha lisede okurken işin içine koymuşlar. Biz çocuklarımızı peşimize hiç getirmeyiz. Yıllardır o yemekten sonra kesinlikle evde bırakmam, yanıma getiririm okulda olmadığı zaman bütün iş planımıma dahil ederim. Yanımda durur , ajandamı tutar. Aslında bir çok ailenin yapması gereken bir şey.

GÖLGE- Şuan Türkiye de üç tane temel sorun söyler misiniz?

ASLANTÜRK - Ben kendi alanımda söyleyeyim;  en büyük sorun üretmemek. Üretim var mı var,  ama yeterli değil. İkinci en büyük sorun tembellik. İnsanlarımız tembel. Üçüncü sorun başlarından bekleyen yapımız var. Hazırcıyız. Her şeyi devletten bekliyoruz. Anadolu toprakları bomboş ve ciddi anlamda verimli topraklarımız var. Bizler o toprakları işlemediğimiz sürece büyük yabancı şirketler onları alacak yarın üretip bize satacaklar. Bugün biz farkında olmadan zehirleniyoruz. Bugün ulusal marketler yarın bütün zincir marketleri satın alsa bizim ülkemizden çoğu ürünü yurtdışından ithal etse bize satsa kim buna yok diyebilecek kimse diyemez. O zaman bizim ne yapmamız lazım bizim üretici, satıcı olmamız lazım. Çok çalışmamız lazım. Televizyonlarda ülkenin kalkınma modellerini  anlatabilseydik inanılmaz derecede gençleri etkileyebilirdik. Çok mafya dizileri var, bu mafya dizilerini kapatıp % ellisini Anadolu topraklarında üretim yapan, ürün yetiştiren köylerde köy hayatı yaşayıp da kıymeti olan insanları ön plana çıkarabilsek, bir çok gencimiz şehirde yaşamanın doğru olmadığını anlayacak. Ben çok köye gidiyorum gayrimenkul işi de yaptığım için. Yalova’nın,  Eskişehir’in köylerini çok iyi biliyorum. Hep yaşlılar köyde gençler yok. Soruyorum çocuğa neden köyde durmuyorsun? Ben burada kalsam hiçbir kız benimle evlenmez diyor. Çünkü topluma sadece şehirde fabrikadan maaş alan, maaşı olan insanların değerli olduğu gösterildi. Yoksa adamın orada yüz ton tahılı olsa hiçbir önemi yok.

GÖLGE- Türkiye’nin şuan dış politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

ASLANTÜRK - Bizim kendi sınırlarımızı korumak adına yaptığımız siyaset bana göre çok doğru. Biz kendimizi dünyaya iyi niyetli olduğumuzu yıllarca anlattık, ama dünya bizi çok anlamak istemedi. Mülteci sorunlarını anlattık. Türkiye'de dünya kadar Suriyeli, Afganlı bir çok milletten insan barınıyor. Ve bu insanlar karınlarını doyuruyor. Bir nevi Avrupa'da kapılarını açmamış Avrupa’nın yapması gereken insani değerleri biz yerine getirdik ve karşılık bulamadık. Avrupa bizim haklı olduğumuzu er ya da geç gördü. Türkiye çok zor bir siyasi dönemeçten geçiyor. Dış politika da zor şartlar altında hem dünya da ekonomik kriz var hem siz böyle bir hengamenin içine girmişsiniz hükümetin işi de zor. Ama bugüne kadar Tayyip bey geldikten sonra,  uzun yıllardır yerli ve milli silah üretimini ön plana çıkarmaları buna destek vermeleri özellikle İHA’ ların, Siha’ ların yapımı ülkenin aslında bir nevi gücünü gösterdi. Dünya bizim neler yapabileceğimizi gördü. Keşke şehitler verilmeseydik. İnşallah barış olur, birlik beraberlik olur dünyada.

GÖLGE: Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

ASLANTÜRK - Samimiyetinizden, bize ayırdığınız zaman için teşekkür ederim.  Basını her zaman önemserim, ama doğru basını ,doğru yazan basını önemserim.Sizde bölgenin aslında tecrübeli insanlarını ön plana çıkararak onların duygularını bilgilerini insanlara aktarmak bir nevi bilginin daha hızlı yayılmasını sağlıyorsunuz, o yüzden size de teşekkür ederim kıymetli bir iş yapıyorsunuz. Basın olmasa hiçbir şeyimiz yoktur. Basın varsa biz varız. Basın üzerinden üretimimizi tanıtırız. İnsanlar kendi gelmek istediği noktayı da basın üzerinden daha hızlı anlatabilirler. Ekmek suya ihtiyacımız olduğu gibi basına da ihtiyacımız var. Çok kıymetli bir iş yapıyorsunuz , başarılarınızın devamını diliyorum.

 

HABERİN GALERİSİ Tüm Galeriler

Nurettin Aslantürk
Nurettin Aslantürk
Nurettin Aslantürk
Nurettin Aslantürk

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑