Cimer bir nimettir

Son 20 yıldır dünyanın gıptayla baktığı projeler hayatı, yaşamı bir hayli kolaylaştırdı. Teknoloji ve bilişim dalında her hususta her konuda kolaylıkla bilgi edinmeyi çözüm bulmayı,  bir çok cezadan kurtulmayı kolaylaştıran hiç bir ülkede bulunmayan e.devlet projesi , insanların bilgi edinme özgürlüğünü sağladı. Herkesin her hususta şikayet ve dava açma şansını verdi. Örneğin ; önceden dilekçeciye gideceğim,  dilekçe yazdıracağım şikayet edeceğim gibi konuşmalar vardı

Şimdi ise ''cimere yazdım, cimere yazacağım''  yüzlerce binlerce hususu kapsayan cimer hayatımızda en önem arz eden bir nimettir.  Cimer parasız,  ancak çok büyük paralardan insanları kurtaran bir kanaldır .Cimer , en önemlisi devlet ile halk arasındaki direk iletişimdir.  Devlet ile halkı vatandaşı bir araya getirmek amaçlı hizmete açılmış olan bu sistem, birçok unsuru taşımaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının herhangi bir şikayeti karşısında, veya herhangi bir hususta şikayet edebilecekleri başvuracakları yer olarak CİMER ön plana çıkıyor. Özellikle halk ile devlet arasında bir iletişim kurmak ve bu iletişim üzerinden insanların şikayetleri değerlendirmek amaçlı, bu sistem büyük bir öneme sahip hale gelmiştir.

Vatandaşların talep ve ihbar ile beraber şikayetlerini direkt olarak Cumhurbaşkanlığı'na iletebilmesi için hazırlanmış olan bir sistem ülkemizde oturmuş ve herkesin her konuda güvenilerek kullanacakları bu sistemdir. Bu sistem insanların yaşamında herk konuda önemli bir kolaylık sağlamıştır . Bu projeyi bir çok ülke gıptayla takip etmektedir. CİMER aynı zamanda herkesin kullanabileceği bir arşiv , bir depo , kurumsal bir web sitesi olması ile beraber, doğrudan Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir web adresi olarak öne çıkar. Bu bağlamda insanların şikayetlerini, ihbar ve taleplerinin değerlendirilmesi için destek sağlar. Böylece vatandaşların demokratik katılım yolu ile beraber, idare üzerinden kamuoyu denetimi gerçekleştirmek amacıyla etkin bir potansiyel oluşturur.

Aynı zamanda bu sistem üzerinden oluşturulacak her husus ve her konudaki görüş ve öneriler sistem çatısı altında, konu hangi birimi hangi kurumu alakadar ediyorsa o kuruma o birime yönlendiriliyor hızlı süreçlerde gelen konular sonuçlandırılarak vatandaşa geri bildirimleri sağlanıyor.CİMERİ kullanmak oldukça da kolaydır,  öncelikle e.devlet kapısı şifrenizi almanız daha sonrada www.cimer.gov.tr sitesine giriş yapmak gerekiyor. Giriş yaparken de mutlaka T.C. kimlik numarası, ile şifre birlikte girilmelidir.

Bu şekilde kolayca ve kısa süre içerisinde e devlet kapısına girmiş olursunuz bundan sonrası her hangi bir şikayet ile beraber, öneri ya da ihbar ve talep işlemi gerçekleştirmek mümkün. Böylece rahatsız olunan bir durum karşısında doğrudan Cumhurbaşkanlığı nezdinde iletişim sağlama imkanı elde edilmektedir. Günümüzde bu sistem kurulduğu andan itibaren web sitesi üzerinden pek çok kişi yoğun şekilde irtibat kurmaya çalışıyor.

BE VE BENZER YÜZLERCE PROJE ÜLKEMİZİ SÜPER DEVLET DENİLEN DEVLETLERLE YARIŞIR HALE GETİRDİLE

Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil. Bir aktif siyasetçi diyor ki Yapabildiğimiz her şeyi yapsaydık, buna kendimiz bile şaşardık. bu demektir ki ülkemizde ülkemizin kaynakları mühürlenmiş adeta kilitlenmiş zincire vurulmuş bu yüzden yapılamamış yapabilecek eller var ama zincirleri kıracak biri yokmuş şimdi o zincirler kırıldı her şey yapılmaya başladı tıpkı yası ada gibi tıpkı Çamlıca kulesi gibi tıpkı taksim meydanındaki cami ve aysofya cami gibi tıpkı savunma, havacılık, ulaşım teknoloji alanlarındaki sıçrayış gibi tıpkı yeraltı kaynaklarını bulunması gibi yürekli adamlar yürekli hizmet gerekliymiş.

DOĞAL AFETİ SİYASİ MALZEME YAPMAK NE KADAR AHLAKİ VE VİCDANİDİR?

Doğal afetleri siyasi ranta çevirmek isteyenler siyasete yanlış yerden başlıyor bunu biliyorlar ancak işlerine gelmiyor işin aslı doğal affetlerde iktidarın başarısının kıskançlığı hazımsızlığı ucuz siyasetçileri algı oluşturmaya itiyor üzerlerinden helikopterlerin cirit atmasına rağmen niçin h uçak yok niçin helikopter yok derken gazeteciler bile hayretler içinde kalıyor.

Saymış olduğumuz başarılı hizmetler gibi ülkemizde son 20 yıldır doğal afetlerle mücadelede de,  geçmişle kıyasladığımızda tahmin edilemeyecek derecede büyük farklar mevcuttur. Geçmişte çoklu hükümetler döneminde yaşanan bir doğal afete anında müdahaleyi bırakın, doğal affet bölgesine yetkililerin ve yardımların gitmesi günler sürmekteydi. Şimdi ise yaşanan doğal affet bölgesine ulaşmak müdahale etmek dakikalarla sınırlanmıştır.

Yine geçmişte İlker şartlarla müdahale ve mücadelelere baktığımızda yine büyük üçlüde bir değişim farklılıkları ortadadır, hatta bu değişim değil ülkemizden dünyanın bile övgüyle söz etmesi farkında olması bir geçektir.

Geçmiş afetlere baktığımızda adeta Avrupa ülkelerinden yardım toplanmaktaydı. Şimdi ise yardım toplamayı bırakın bir çok ülkeye yardım elimiz uzanmaktadır. Ayrıca ülkemizdeki afetzedeler en konforlu şekilde yaşatılıyor, malı gitmişse mal veriliyor , aracı gitmişse araç veriliyor , maddi kayıplarına para desteği yapılıyor . Evleri, depoları, iş yerleri, ahır ve kulübeleri dahi yıkılanların yerine daha konforlusu daha kalitelisi yapılıyor, vatandaş asla mağdur edilmiyor

Birde doğal afetlerden harici dışardan ve içerden dışa bağlı güçler eskiden gizli örgütlenerek ülkemize hainlik yapmaktaydılar. Şimdi ise alani açık açık ülkemize zarar vermekteler. Siyasi menfaatler için dış odaklardan hertürlü dessteği açık açık almaktadırlar. Bu çirkin hususlar bile artık alani yapılmaktadır. Buna rağmen yaşanan afetlere rağmen, ülkemiz üzerinde yaşanan siyasi oyunlara rağmen, dış ve iç teröre rağman ülkemiz inadına yürümekte , kalkınmakta,  her dalda söz sahibi olmaktadır

ÜLKEMZDE YARGIDADA BÜYÜK DEYİŞİMLER BÜYÜK İMKANLAR GETİRİLDİ

Ancak ben bunları dile getirmeyeceğim bunlar herkes tarafından görülüyor, duyuluyor ,okunuyor.  Ben ise bir çok kişi ve bilim adamları tarafından kapak sözler gibi adaleti vurgulayan sözleri derleyip paylaşmayı seçtim işte adaletin anahtar sözleri;

Adalet erdemlerin kraliçesidir.

Adalet devletin amacıdır.

Adalet mülkün temelidir. (Hz. Ömer r.a.)

“Her hak sahibine hakkını ver.” 

Adalet olunca yiğitliğe lüzum kalmaz.

Adalet kainatın ruhudur. 

Doğru olan, haklı olandır.

Adaletsizliği, adaletle yıkmak gerekir.

İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır. 

”Adalet, tabiat düzenine uymaktır.”

Adalet bütün ahlaki görevlerin toplamıdır.

Geç kalan adalet adaletsizliktir. 

Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur.

”Adalet, toplumların nefes borularıdır.”

Suçlunun beraat ettiği yerde yargıç hüküm giyer. 

Ülkeler kılıçla alınır, ancak adaletle korunur.

Eşit davranarak değil, hakkını vererek ”adil” olunur.” 

Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir.

Adaletin hakim olduğu yerde, silahın yeri yoktur. 

Kılıcın yapamadığını adalet yapar.

“Adalet rahat olmalı, yoksa terazi sallanır ve adil bir hüküm verilmez. ”

Bir yerde hayatlar küçük görülüyorsa adalet susmuş demekti…

”Bütün yargılamalar, ilahi mahkemenin sönük bir taklididir.” 

”İnsan dünyada bir Hak’dan, bir de haksız olmaktan korkmalıdır.”

Adalet dünyadan kalkarsa, insan hayatına değer verecek bir şey kalmaz.

Adaletli sultan, yeryüzünde Allah’ın gölgesi ve mızrağıdır. 

Adalet, halkın gıdasıdır. İnsan ona daima muhtaçtır.

“Çocuklarınız arasında adaletli davranın, 

Adalet, milletlerin ekmeğidir; milletler daima adalete acıkırlar.

Ne kadar yüksekte olursan ol, yasalar senden de yüksektir. –  

Adalet, merhametten ziyade her cemiyetin temelini teşkil eder.  

Harcı adalet olmayan bir cemiyetin binası çürüktür. Ufak bir sarsıntı ile yıkılır.

Memleketin direği adalettir her zaman, adalette nasibin saadettir her zaman. 

Adaletin kılıcı ile vuran kol, ne kadar zayıf olursa olsun, gene kuvvetlidir.

Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.  

Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun çevresinde döner.

Medeniyetin temel unsurları adalet ve ahlaktır. Bunlar zayıfladıkça medeniyet çürür. 

Bir sırrı saklayarak adalete zarar vermektense, adalet uğruna zarar görmeyi tercih ederim.

Bir memlekette adalet müessesesi sağlam kaldıkça, diğer herhangi bir müessesenin ciddi surette bozulmasına imkan kalmaz.

BİRAZDA KURRANIN ADELETİNDEN ÖRNEKLER ALALIMKİ KIYASLAMALARA DAHA KOLAY OLSUN

Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan , kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz. (Kur’an-ı Kerim)

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (Kur’an-ı Kerim)

Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir. (Kur’an-ı Kerim)

“Cennetlikler üç gruptur. Bunlar: Âdil ve başarılı devlet başkanı, yakınlarına ve Müslümanlara karşı merhametli ve yufka yürekli olan kişi, ailesi kalabalık olduğu halde haram kazançtan sakınıp kimseden bir şey istemeyen adamdır.” (Hadis-i şerif)

Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah´tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır. (Kur’an-ı Kerim)

Yetimin malına, o erginlik çağına erişinceye kadar -o en güzel (şeklin) dışında- yaklaşmayın. Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yapın. hiçbir nefse, gücünün kaldırabileceği dışında bir şey yüklemeyiz. Söylediğiniz zaman -yakınınız dahi olsa- adil olun. Allah´ın ahdine vefa gösterin. İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz. (Kur’an-ı Kerim)

Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır. (Kur’an-ı Kerim)

“Yedi kimseyi Allah Teâlâ kendi gölgesinden başka gölge bulunmayan kıyamet gününde, gölgesinde barındıracaktır. Bunlar: Adaletli devlet reisi, Rabbine ibadet ederek yetişen genç, gönlü mescidlere bağlı kimse, birbirlerini Allah rızâsı için seven ve buluşmaları da ayrılmaları da bu sevgiye dayalı olan iki şahıs, itibarlı ve güzel bir kadın kendisiyle beraber olmak isteyince ‘Ben Allah’tan korkarım’ diyerek buna yanaşmayan erkek, sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren adam, tenhâda Allah’ı anıp gözleri yaşla dolan kişidir.” (Hadis-i şerif)