parkinnn

Röportaj

İbrahim Eriş : En ucuz altın Gebze'de

Mesleğinde 41 yılı geride bırakan Eriş Kuyumculuk'un sahibi İBRAHİM ERİŞ , sektörüyle ilgili her şeyi Gölge Dergi'ye anlattı ;

3 Aralık 2021 Saat: 15:26
İbrahim Eriş : En ucuz altın Gebzede
İbrahim Eriş : En ucuz altın Gebze'de

Ortaokulda öğretmenler sorardı;  ''büyüyünce ne olmak istiyorsun '' diye ,  bende kuyumcu olmak istiyorum derdim. Daha orta okuldayken karar vermiştim bu mesleğe.

Kapıdan gelen bir vatandaşı bir bakmada ne olduğunu anlarız. İnsan ve altın sarrafı olduk.  Tabi çok güzel insanları tanıma fırsatın oluyor, dost ediniyorsun.

Bu iş güven üzerine kurulu.  Eğer karşı tarafa bu güveni verdiysen senden başkasından alışveriş yapmıyor. Başkası ucuz versin yine gitmiyor neden ucuz diye işkilleniyor.

Özverili çalışıyor, bireysel olarak koşturuyor. Yardım eden birkaç kişi var aralarında bende varım.  Yönetimdeyim, ikinci başkanım. Yıldıray Bey  çok samimi ve dürüst bir insan.

Örnek, iki lira zararına satmak yanlış bir uygulama. Müşteriyi çekmek için zararına satıyorlar, yarın müşteri geldiği zaman başka bir ürün sattığında fazlasıyla çıkartıyor.

Altın satacak olan daha çok yükselecek diyor satmak istemiyor. Altın alacak müşteri  mesela;  ani yükselişte diyelim; daha düşecek çok yükseldi düşmesi lazım deyip  almıyor, satan satmıyor. Bizim fren balataları yanıyor.

İnşaat sektörü sıkıntılı bir dönemdeyken bizde iyi niyetle başlayalım dedik bir arkadaşım ile. 10 daire yaptık.  Çok güzel bir zarar ettik. Biz orayı kat karşılığı olarak almıştık. Hak sahibine daireleri teslim ettik.

 

Fotoğraf: Gül AKDEMİR

Mesleğiyle ilgili konuşurken öz eleştiriden kaçınmayan, kalbindekiyle beynindekini hiç eveleyip gevelemeden dile getiren kaç insan tanırsınız? Ya da,  bal tadında bir sohbet yaşadınız mı?

Bu söyleşiyi hazırlamaya giderken aslında öylesi samimi ve içten bir insanla konuşacağımızı  düşünmemiştik. Yüzünden tebessümü eksik etmeyen, gözleriyle karşısındakine  pozitif enerji yayan, konuştukça konuşma isteğini artıran bir insana ayırdık sayfalarımızı.

Gebze'de hemen herkesin tanıdığı bir isim. İşi gereği ilçede dokunmadık el bırakmamış birisi.  Hele bir de buna 41 yıllık meslek yaşamını eklerseniz , bugüne kadar kaç yüz bin insanla tanıştığını gayri siz düşünün. Samimiyeti hitabıyla buluşan, meslek tecrübesi yarım asra yaklaşan bir iş insanı, o.

Altın satan, altına can veren isimden bahsediyoruz. Henüz  on yaşındayken tezgahın arkasıyla tanışmış. Baba mesleği kuyumculuğa adım attığında akranları Kars'ın Selim ilçesinin  belki de  sokaklarında misket oynarken , o altınla haşır neşir oynamaya başlamış. O gün bugündür altının içinde. Gebze'de de altına yön veren bir isim olup çıkıvermiş.

Evet, İbrahim Eriş'ten bahsediyoruz. Biri mimar, diğeri inşaat müdendisi iki oğul babası olan İbrahim Eriş, oğullarını da mesleğine adapte etmiş.  Mimar  Emin Eriş ile mühendis Enes Eriş'de şimdi baba mesleği, yani dede mesleği olan kuyumculuk içindeler.

İbrahim Eriş'le doyumsuz sohbeti sırasında o'nun ne kadar dürüst ve açık sözlü bir kuyumcu olduğunu da hemen anlayabiliyoruz. Gebze'de iki kuyumcu mağazası bulunan, geçtiğimiz günlerde de,  pırlanta  markası  Dıamond'u  Gebze'ye  kazandıran Eriş, yoğun iş hayatı içinde ayrıca  Yıldıray Turan'ın başkanı olduğu Kuyumcular Derneğin'de ikinci başkan olarak mesuliyet almış.

Eriş, ''Kapıdan içeri giren herkese hırsızmış gibi bakarız, şüpheyle bakarız.'' benzetmesi yapacak kadar da açık sözlü bir esnaf.  ''En ucuz altın Gebze'de'' sözleriyle de, ilçedeki rekabeti çok net şekilde  ifade ediyor.

İbrahim Eriş'le Eskiçarşı'daki ''Eriş Kuyumculuk'' ta  sabahın erken  saatinde bir araya geldik. Zira ilerleyen saatlerde gelen gidenin yoğun olacağı bir ortamdan soyutlanmak istedik ama nerede! Daha söyleşiye  başlar başlamaz mağazaya giren çıkanın arkası kesilmedi, bizde kese kese devam ettik söyleşiye. Kimi altın almak, kimi altın satmak için girerken mağazaya, bir çok insan da ''Günaydın, hayırlı sabahlar, hayırlı işler  İbrahim Bey'' demek için uğruyordu yanına. Arada bir gelen dilencileri saymıyoruz.

Biz konuşurken çok keyif aldık. Umarız sizde okurken keyif alır, başarılı bir kuyumcunun bilmediğiniz yönlerini  ve fikirlerini anlama fırsatı bulursunuz. Buyurun bakalım...

GÖLGE : İbrahim Eriş kimdir?

ERİŞ : 1970 Kars'da dünyaya geldim , dokuz yaşına kadar Kars’ta ikamet ettim. Dokuz yaşımdan sonra Ardahan’a geçtim, ilkokul ve liseyi orada okudum. Evliyim iki tane oğlum var. Birisi inşaat mühendisi, küçük oğlum da mimarlık bitirdi. Nasip olursa restoratör mimar olacak. Kuyumculuk baba mesleğimiz.  On yaşında bu işe başladım.

GÖLGE : Babanızın isteği ile mi , yoksa kendi isteğinizle mi küçük yaşlarda esnaf yolunda gittiniz?

ERİŞ : Eskiden ailelerde çocuk sayısı fazla olurdu ve yaşlar ilerledikçe de, çocuklar aileye katkı sunmaya başlardı.  Daha orta okuldayken yarım gün okul, yarım gün işe giderdim. Abimlerin biri askere gidiyordu, diğeri tüm günü okulda geçiyordu,  mecburen babama yardım etmek zorundaydım ama seviyordum da bu işi. Orta okulda öğretmenler sorardı''büyüyünce ne olmak istiyorsun '' diye ,  bende kuyumcu olmak istiyorum derdim. Daha orta okuldayken karar vermiştim bu mesleğe. Derslerimde iyiydi , liseye geldiğimde ya Ankara  hukuk ya da,  bu mesleğe devam edecektim,  tercih yaptım kıl payı kaçırınca bu mesleğe devam ettim.

GÖLGE : Kaç yıl oldu meslekte?

ERİŞ : 41 yıl oldu.

GÖLGE : 41 yıldır manevi olarak sektörde neler yaşadınız?

ERİŞ : Bu sektör farklı bir sektör. Bizim ata mesleği olduğundan dolayı da,  insanı tanıma fırsatı verdi. Kapıdan gelen bir vatandaşı bir bakmada ne olduğunu anlarız. İnsan ve altın sarrafı olduk.  Tabi çok güzel insanları tanıma fırsatın oluyor, dost ediniyorsun. Çok saygın bir meslek.

GÖLGE : Mesleğe başladığınız zamanda olup,  şuan olmayan özlediğiniz neler var?

ERİŞ : 41 yıl önce Ardahan'da bir kış ayı mesela müşteri  dükkana girmeden kendini bir silkeler, şapkasını çıkartır , hayırlı işler der, ''şu ne kadar'' diye sorar bizde fiyatını söylerdik , almak isterdi paket yapardık verirdik. Şu faktör çok önemliydi. İnsanlar daha saygılı ve dürüsttü, esnaflarda.  Şimdi esnafta değişti, müşteri de. Güven ortadan kalktı.

GÖLGE : Sebebi nedir sizce?

ERİŞ : Manevi boşluk, karakter zayıflığı. Tabi biz kesinlikle kendimizden ödün vermeyiz.  Şöyle bir gelenek vardır ’’doğru eğilir kırılmaz’’. Doğru ne ise biz onu yaparız. Alır almaz müşterinin tercihi.

GÖLGE : Gelen insanın alıp almayacağını hemen anlar mısınız?

ERİŞ : Evet , onun selam verişinden,  bakışından , duruşundan ve soruyu soruş şeklinden sonucu kestirmek çok zor olmuyor.

GÖLGE : Gebze'de kaç yıl oldu?

ERİŞ : 1985 yılında geldik dükkanımızı açtık.  İki yıl sonra 1987 de Ardahan’dan tamami ile Gebze’ye taşındık.

GÖLGE : Gebze’nin yarısı müşteriniz olmuş mudur?

ERİŞ : Olmuştur büyük ihtimalle. Gebze'de 35 yıldır varız. Artık sürekli bize gelen daimi müşterilere de müşteri değil de,  dost diyoruz.Onlar da artık aileden biri oluyor bizim için.

GÖLGE : Sizi tercih etmelerinin sebebi nedir?

ERİŞ : Samimiyet , dürüstlük ve güven. Bu iş güven üzerine kurulu.  Eğer karşı tarafa bu güveni verdiysen senden başkasından alışveriş yapmıyor. Başkası ucuz versin yine gitmiyor neden ucuz diye işkilleniyor. Başkası ucuz  vermesine rağmen gelir gene benden alır, çünkü diğer kuyumcu ona güven verememiş. Sen bana altın olmayan sarıyı da versen senden alacağım diyen müşterilerim oldu. Karşı tarafa bu güveni verdiğim için mutluyum.  Yanlış yapılırsa müşteri bunu görür, hisseder. Yanlış yapmayacaksın.

GÖLGE : İlk dükkanı 1985 de açtınız. İkinci dükkanı yeni açtınız. Biraz ikinci dükkan hakkında konuşalım.

ERİŞ : İkinci dükkanımızda ilk dükkanımız ile aynı sokakta.  ErişKuyumculuk olarak ikinci mağazamızı, ilk dükkanımızı da kurumsal mağaza olarak planladık.

GÖLGE : Sizi diğer kuyumculardan ayıran özellik nedir?

ERİŞ : Tabi ki bütün kuyumcularda pırlanta var.  Ancak tabelasında kurumsal kimlik olarak yok.  Kurumsal bir firma,  D diamond olarak ilk pırlanta mağazası olarak açtık.

GÖLGE : Gebze de kaç kuyumcu var?

ERİŞ : Altmış tane vardır.

GÖLGE : İlişkileriniz nasıl?

ERİŞ : Herkes kendi işinde gücünde, ama bir birliktelik yok .

GÖLGE : Hem ayakkabı, hem kuyumculuk yapan var aynı dükkan da.

ERİŞ : Maalesef var.  (gülüşmeler)

GÖLGE : Yıldıray Turan derneğinizin başkanı. Çalışmalarını beğeniyor musunuz?

ERİŞ : Özverili çalışıyor, bireysel olarak koşturuyor. Yardım eden birkaç kişi var aralarında bende varım.  Yönetimdeyim, ikinci başkanım. Yıldıray Bey  çok samimi ve dürüst bir insan.

GÖLGE : Yönetimdesiniz. Sektörün sorunlardan bahseder misiniz?

ERİŞ : Genelde kişilere bağlı olarak. Mağaza sahipleri sağlam olması gerek.  Eskiden beri bu işin içinde olduğum için şuan çoğu şey zoruma gidiyor. Örnek, iki lira zararına satmak yanlış bir uygulama. Müşteriyi çekmek için zararına satıyorlar, yarın müşteri geldiği zaman başka bir ürün sattığında fazlasıyla çıkartıyor. Çok yanlış bunu yapmamak lazım. Bunu esnaf olarak yapmamak lazım ki , müşteri de güven ile gelip gönül rahatlığı ile alsın şüphe duyarak gitmesin.

GÖLGE : Vatandaşlara ne önerirsiniz?

ERİŞ : Muhakkak tanıdığı, güvendiği, köklü esnaflardan alışverişlerini yapsınlar.

GÖLGE : Dolar yükseldi size yansıması nasıl oldu?

ERİŞ : Altın ve döviz kıymetli. Her şeyden de etkileniyor. İklimden, gıda, döviz, altın dünya çapında bir sıkıntı…  Savaşlardan, barışlardan, stresli ortamlardan her türlü olaydan nem kapıyor altın. Potansiyel olarak etkileniyoruz. Ani yükseliş ve düşüşlerde müşteri altın alacak, vatandaş satmak istemiyor. Altın satacak olan daha çok yükselecek diyor satmak istemiyor. Altın alacak müşteri  mesela;  ani yükselişte diyelim; daha düşecek çok yükseldi düşmesi lazım deyip  almıyor, satan satmıyor. Bizim fren balataları yanıyor.

GÖLGE : Ayrıca inşaat işi ile de ilgilendiniz. İnşaat işi devam ediyor mu?

ERİŞ : Kuyumculuk işimize devam ederken kardeşler olarak ayrılma kararı aldık.  Abimin müşterisi bölünmesin düşüncesi ile dört-beş ay kuyumculuğa ara verdim.  Çocukluktan ticarete alıştığım için boş durmak bana göre değildi. İnşaat sektörü sıkıntılı bir dönemdeyken bizde iyi niyetle başlayalım dedik bir arkadaşım ile. 10 daire yaptık.  Çok güzel bir zarar ettik. Biz orayı kat karşılığı olarak almıştık. Hak sahibine daireleri teslim ettik. Binamızı bitirdik, iskanımızı aldık, bütün sorumluluklarımızı yerine getirdik. Vatandaşı mağdur etmemek kesinlikle birinci idealimiz. Teslim ettik. Ve şuan inşaat yapmıyorum.

GÖLGE : Çocukların okuduğu bir bölüm var, ama baba mesleğine devam mı edecekler?

ERİŞ : Baba mesleğine devam edecekler.  İki oğlum iki dükkan var. İkisi de ayrı dükkanlara bakıyor. Bizde bir şemsiye olarak elimizi üstünden çekmeyeceğiz. Okul okumasındaki maksat kollarında bir altın bilezik olsun istedim.

GÖLGE : Eklemek istedikleriniz var mı?

ERİŞ : Altına yatırım yapmaktan vazgeçmesinler.  En kötü altın bile her zaman için kıymetlidir.

GÖLGE : Sohbet için teşekkür ederiz.

ERİŞ : Ben teşekkür ederim. Ayaklarınıza sağlık, başarılarınız daim olsun.

 

HABERİN GALERİSİ Tüm Galeriler

Eriş Kuyumculuk'un sahibi İBRAHİM ERİŞ
Eriş Kuyumculuk'un sahibi İBRAHİM ERİŞ

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑