parkinnn
DUAYEN / Ercan SARIÇAM
DUAYEN / Ercan SARIÇAM

Darıca'da Karabacak kazanır

13 Mart 2014 Saat: 21:44
Teklif benden gitmişti… Birkaç gün önce  Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’ı arayıp, ‘’Başkan, bir toplantına katılmak, izlemek istiyorum.’’ demiştim. Bir nev-i kendimi davet ettirmiştim.
Dün akşama doğru davet geldi.

E,  teklif  sahibi olarak davete icabet etmek gerekirdi. Öyle de yaptım. Basıp Darıca’ya, Abdi İpekçi Mahallesi’ndeki  derneğe gittim. Afyon Yakasinekliler Derneği. Makasbaşı mevlkinde. Kömür sobalı, şirin bir dernek.

Dernek 1998  yılında kurulmuş.. Başkanı  Recep Koktürk, ikinci başkanı Mehmet Yiğit.

Dışarıda hava soğuk , fakat içerideki hava sıcaklığını hemen yansıtıyor. O sıcaklık tarihi kömür sobasından değil, Afyonluların ev sahipliğinden kaynaklanıyor. İçeri girdiğimde tanıdıklar çıktı, beni tanıyanlar. Okurlarım.

’Hoş geldiniz ‘’ deyip yer gösterdiler. Sobanın hemen  bitişiğine oturdum, çay geldi. Afyon kaymağı gibi lezetli  Afyonluların çayıda. Çay tiryakisi olarak yakalamışken demli çayı, üç bardak içtim.

Derneğin önü kalabalık, her geçen dakika daha daha kalabalık oluyor. İçerisi zaten dolmuş. Şükrü Karabacak’ın dernekte olacağını duyan Yakasinekliler dernek lokaline akın etmişler.

Sevgiden mi , destekten mi, meraktan mı?

Bunu anlamaya çalışırken yanıma gelen ikinci başkan Yiğit’e sordum;  Karabacak’a nasıl bakıyorsunuz?

Mehmet Yiğit’in cevabı çok açık oldu, yiğitçe oldu.

‘’Sonuna kadar yanındayız, destekliyoruz, seviyoruz Şükrü Bey’i.’

‘Bunu yazarım bak ‘ dediğim de, ‘’Yaz tabi, bizim saklı gizlimiz yok. Oylar yine Karabacak’a’ cevabını aldım.   Toplantının saati 19.00 idi. Başka bir programda olan Karabacak  15 dakika teyirli geldi. Geldiği de rüzgarından anlaşılıyordu. Ben içeride otururken dışardan gelen alkış sesleriyle Karabacak’ın gelişini anlamış oldum. Herkes ayaklandı , Karabacak’ın içeri girmesi bekleniyordu.

Ama nafile..

Dışarısı ana baba günü. Herkesle  tek tek tokalaşarak içeri girdiğini yine içeride aniden kopan alkışlar ve ‘’Başkan Şükrü’’ tezahüratlarıyla anladım. Zira oturduğum yerden giriş kapısını göremiyorum, üstelik haddinden fazla kalabalık var.

30 Mart’ta gerçekleşecek olan yerel seçimler için adaylar çalışıyor.

 Herkesin kendine göre bir programı var, ellerinde projeleriyle  gezdikleri  yerler , anlattıkları var. Karabacak’ı  bu süreçte hiç izlememiştim.  ‘Ne anlatıyor, nasıl konuşuyor, ne denli alaka görüyor, nasıl gidiyor ‘ diye biraz da merak vardı.

İşte o yüzden karar vermiştim  bir toplantısnı izlemeye.

Hoş, Karabacak’ı on yıldır takip ediyordum.

Bir çok toplantıda dinlemiş, yakından gözlemlemiştim.. Ancak bu sefer ki farklı. ‘ Üçüncü kez adaylığı açıklanmış, iki dönemdir de görevde olan bir Belediye Başkanı, Şükrü Karabacak saha da nasıldır’’  merakıydı benimkisi.

‘Merakın gitti mi, ne gördün? ’’ şeklinde soru  yöneltirseniz, vereceğim cevap çok net olur.

Şükrü Karabacak bu işi bitirmiş. Darıca’da Karabacak’ın elinden hiçbir baba yiğit seçim meçim alamaz. Bu kadar net, bu kadar kesin, bu kadar iddialı söylüyorum.

Darıca’da AKP’nin adayı Karabacak, 30 Mart’ın galibi olur. Ötesi yok. Diğer adaylar sakın kızmasın, sakın darılmasın bana. Özellikle de hemşerim  olan Arif Gülen gönül koymasın. Gerçek bu.

Hatırlayanlar olacaktır; AKP adayları açıklanmadan, tam bir yıl önceden beri her fırsatta üç isim yazıyordum..

Şunu diyordum; Darıca’da Şükrü Karabacak yeniden aday gösterilir, gösterilmeli. Gebze’de Adnan Köşker  aday gösterilir, gösterilmeli, Çayırova’da Ziyeattin Akbaş aday gösterilmez, gösterilmemeli.

Tam bir yıldan beri böyle yazıyordum.. Nitekim harfi harfine yazdığım çıktı mı? Evet çıktı. Şimdi o yüzden diyorum ki; Darıca’da Şükrü Karabacak’tan başkası kazanamaz. Hatta bir adım daha  ileri gidip bir yazımı daha hatırlatayım. Yine bir yıl önce yazmıştım; ‘’ Gökyüzünden güneş yere inip yer yüzüyle bireşirse Karabacak ancak seçimi kaybeder..’’ bu denli iddialıyım yani. O yazımda ne yazmışsam halen arkasındayım. Değişen hiçbir şey yok.

Bir gazeteci için elbette büyük risk bu kadar açık seçik yazmak. Bir taraftan diğer adayları küstürmek var, diğer taraftan ‘tarflı’ payesi yemek. Tüm bunlarıda göz önüne alarak iddia ediyorum. Çünkü doğru bildiğim ve inandığımı yazmak, halkı aydınlatmak gibi bir  sorumluluk içindeyim.

Niçin Karabacak kazanır?

Bu soruya zaman zaman cevap veriyorum yazılarımda. Binlerce gerekçesi var. Ama bir tane var ki, siyaset üstü bir şey. O da Karabacak’ın gönüllerde yer etmiş olması. Girmediği ev, hizmet götürmediği sokak, el sıkmadığı insan,  kazma vurulmadık alan bırakmadı Darıca’da. On yıllık deneyim de cabası.

Ondandır ki, on yıldır kazandığı  gönül bağı Karabacak’ı üçüncü dönemine, ‘Ustalık ‘ dönemine taşıyacaktır. Şahsen hiçbir tereddütüm yok. Ve beni mutlu eden ise  yorum ve analizlerimin doğru çıkması.

O yüzden şu yazdıklarımı ciddiye alın, kesip yapıştırın bir yere.. 17 gün sonra hesabını sorun. Veya arayıp tebrik edin beni. ‘Darıca’nın galibi Şükrü Karabacak’tır..’ diyorum tüm  içtenliğimle.

Dönelim derneğe..

Karabacak’ın neler anlattığını yazmayacağım. Sayfamızda haberi var.  Okumamış olanınız varsa  göz atabilirler.   Dikkat çekmek istediğim başka..

O konuşurken saydım, not aldım. Konuşması boyunca 11 kez alkış aldı. Pek çok kez tezahüratlarla destek gördü. Belki  diyebilirsiniz ki; ‘Yav siyaset bu. Hangi aday bir derneğe gitse aynı şeyle karşılaşıyor..’

Haklı olablirsiniz.. Lakin o akşamki tablo farklı, gözlemin, analizim, tesbitim reel. 34 yıldır gazetecilik yapıyorum. Gördüğüm seçim kampanyalarını, izlediğim adayların sayısını varın düşünün. Bunuda geçtim, aktif siyasi probaganda deneyimine sahip birisi olarak ayrıca  söylüyorum; Darıca’da Şükrü Karabacak seçimleri alır.

 CHP’li Sefa Sirmen gibi ülkemizde  marka olmuş bir siyasetçinin,  Ercan Dalkılıç gibi  bölgemizde efsane olmuş bir başkanın  danışmanlığını yapmış  deneyimli bir gazeteci olarak  altını çiziyorum, Karabacak 30 Mart’ın Darıca’daki galibidir.

Velhasıl o akşam Karabacak’ı izlerken çok ayrıntıya dikkat ettim.. Bir siyasetçi  konuşureken çok rahatsa , doğaçlama yapıyorsa, samimiyet yayıyorsa, konuşmalarını belgeleyebiliyorsa o iş bitmiş demektir.

Ve bir siyasetçi bırakın hizmetlerini bir tarafa, ismini partisinin önüne geçirebilmişse o iş bitmiştir.

Sonuçta bir siyasetçi yürürken peşinden kitleleri sürükleyebilirsa , o iş bitmiştir.

Karabacak işte bu yüzden kazanıyor.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Özürlü/Engelli18 Mayıs 2024 Saat: 15:49
TGF, GEBZE ve BAŞARI22 Nisan 2024 Saat: 16:33
31 Mart30 Mart 2024 Saat: 15:13
Tüm Yazıları
Yukarı ↑