Sağlık

Mecburiyetlerin Doğurduğu Pasif Agresyon

Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi konu hakkında önemli bilgiler verdi.

21 Ekim 2025 Saat: 19:51
Mecburiyetlerin Doğurduğu Pasif Agresyon
Mecburiyetlerin Doğurduğu Pasif Agresyon
Atalet, erteleme, öteleme ve eylemsizlik halleri üzerine bir düşünme alanı...Yaratıcı zihin, doğası gereği özgürlükten beslenir.Fakat bir noktadan sonra üretmek bir ihtiyaçtan çok bir zorunluluğa dönüşür.Zihnin “yapmalısın” diyen tarafı, içsel motivasyonu bastırdığında; üretim isteği yerini sessiz bir dirence bırakır.
 
Bu direnç çoğu zaman fark edilmez.Eylemsizlik gibi görünür ama aslında bir tür pasif agresyondur.Kendi potansiyeline karşı bir öfke biçimi.İnsan bazen bir şey yapmayarak cezalandırır kendini; başaramamak, kontrol edemediği bir alanı sessizce sabote etmenin yoluna dönüşür.
 
Atalet, çoğu zaman tembellik değil; zorunlulukların içselleştirilememesinin sonucudur.Zihin, “istemiyorum” diyemediğinde, “yapamıyorum”a sığınır. Eylemsizlik, bastırılmış bir öfkenin sessiz formudur.
 
Belki de insan, yaratıcı potansiyelini gerçekten serbest bırakabilmek için önce “mecburiyetin” değil, “isteğin” içinden üretmeyi öğrenmelidir. Yaratıcılık, özgürlükle temas eder ve özgürlük, sadece “yapmak zorunda olmadığını” fark eden zihinlerde filizlenir. 
 
Tykerapilerde bazen ısrarla sunulan etkinlikler, ödevler ya da küçük adımlar…
Kimi zaman iç disiplini destekler,kimi zaman ise “yapmama” haliyle bize direncimizi gösterir.
 
Dirençle tanışmak kolay değildir.Çünkü o, yalnızca bir davranış biçimi değil;
kendimizde görmekten kaçındığımız yönlerin sessiz ifadesidir.Dirençle burun buruna gelmek, çoğu zaman mükemmeliyetçiliğimizle,ya da derinlerde saklı olan beceriksizlik korkumuzla yüzleşmek anlamına gelir.
 
“Hiç yapmamak mı?”
“Yapamadım demek mi?”
Yoksa asıl mesele, “Yapmadım” diyebilmenin hafifliğinde mi saklıdır?
Bazen “uğraşmadım, bıraktım” demek,
“denedim ama olmadı” demekten çok daha kolaydır.
Çünkü biri sorumluluğu reddeder,
diğeri kabullenmeyi gerektirir.
 
Mükemmeliyetçi zihin, “yapamamak” düşüncesine kolayca tahammül edemez.
Oysa bazen elini taşın altına koymamak,korkunun değil, kontrolü kaybetme endişesinin bir yansımasıdır.Kimi insan adımı atmadan önce tüm ihtimalleri tüketir,bahaneler üretir, hazırlık yapar, planlar…Ama o adım hiçbir zaman atılmaz.
 
Böylece direnç, pasif bir agresyona dönüşür.İçinde öfke, korku, utanç ve koruma içgüdüsü birbirine karışır.Zamanla bu durum bir eylemsizlik hâline bürünür.Kimi zaman asilik, kimi zaman inatçılık ya da ilgisizlik gibi görünür ama aslında bu, zihnin “hazır değilim” deme biçimidir.
 
Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, '' Direncin altındaki asıl mesele; yetersizlik korkusu ile kontrol ihtiyacının çatışmasıdır.Kendini korumak isterken, büyüme fırsatını erteleriz. Ve o ertelemenin içinde, bir tür içsel isyan yankılanır.''dedi.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑