Ana Manşet Reklam
Göksel ERKILIÇ
Göksel ERKILIÇ

VİRÜSÜN BAŞINA GELENLER

14 Ekim 2020 Saat: 11:17

Virüs virüs olalı böyle zulüm görmedi. Sen misin ülkeme gelen, insanların arasına mesafe koyup yalıtımı başlatan… Hiçbir zaman muvaffak olamayacaksın. Halkım çözümü buldu, halaya dururken bile el ele yerine bir buçuk metrelik sopaların iki ucundan tutarak coronalı günlerde halay çekme önündeki engeli kaldırdı.

            Bursalı genç bir tiyatrocu coronavirüse benzeyen (!) garip giysilerle sokağa çıkıp insanlarda farkındalık yaratmaya çalışırken bile ciddiye alıp bayılanlar oldu, virüs şaşkınlıktan olamayan küçük dilini yutuyordu.

            Virüsün anlayamadığı hatta virüs olarak neden yaratıldım diye kendini sorguladığı en sert tepki ise alkolün de verdiği cesaretle kalabalık set çalışanlarının önünde kahraman nidasıyla Erkan Petekkaya’nın virüsü kınaması yer alıyordu. Corona virüsünü doğduğuna pişman eden anlamlı şarkının sözleri de şöyle:

            “Oy korona korona nereden geldin başıma

            Hayatımdan çektir git

            Hayatımdan defol git

            Ayşe teyze, Mehmet abi, Halil abi, Hale, Jale, tüm mahalle otur oturduğun yerde

            Hale, Jale tüm mahalle lütfen otur evinde

            Evden çıkma Türkiye, evinde otur Türkiye

            Lütfen çıkma Türkiye, lütfen otur Türkiye”

            Erkan Petekkaya’nın anlamlı savaşını kendine örnek alan güzel yurdumun iflah olmaz başka bir evladı da Samsun’un Ayvacık ilçesinde yaşayan İ.G. de dört yüz yıllık incir ağacının hayatına kastediyor; incir ağacının ocağına incir ağacı dikip ağaç gövdesinden ağaçkakan edasıyla “bundan sonra coronavirüs düşünsün” diyerek virüsü yine doğduğuna pişman ediyordu.

            Bize özgü corona günlerindeki tuhaflıklar bununla da bitmiyordu.

            Virüs salgının fırsata çevirmek isteyen H.A. adlı yurdum insanı da sahte plakalı bir ambulans ve sahte cerrahi tulum ayarlayarak kimsenin aklına gelmeyecek bir uygulamanın dünyadaki mimarı oluyordu. İstanbul Kağıthane’de yaşayan yirmi dört yaşındaki E.B. adlı genç kadın, sürekli sorun yaşadığı erkek arkadaşı H.A. ile ilişkisini noktalamak istemişti. H.A.’nın genç kadının peşini bırakmaması üzerine mahkemeye başvuran kadın, eski sevgilisinin kendisinin rahatsız ettiği gerekçesiyle uzaklaştırma aldırıyordu.

            Coronavirüsü fırsata çeviren H.A. ise 20 Nisan günü sahte plakalı bir ambulans ayarlayarak kadının evinin önüne gelip kapıyı açan akrabasına yeğeninizin erkek arkadaşı coronavirüse yakalanmış test için yeğeninizi hastaneye götürmeliyiz diyerek, kadını ambulansa bindiriyor. Yolda, sahte doktorun eski sevgilisi olduğunu anlayan kadının tartışmaya başlaması ve araçtan kurtulup polise başvurmasıyla olay “coronadan kız kaçırma” vakası olarak tarihe yazılıyordu.

            Ambulanslı garipliklere 21 Mayıs günü yenisi ekleniyor, bu kez seyahat izni olmayan bir çift ambulans kiralayarak kaçma yolunu deniyordu.

            Çiftimiz çok düşünmüş, seyahat yasağını delmek ve İğneada’daki yazlıklarına gidebilmek için kimsenin aklına gelmeyen bir yöntem keşfetmişti. Ambulanslar trafikte çevirme olmadan her yere gidebildiğine göre kiralık ambulansla pekâlâ İğneada’ya gidilebilirdi. H.M. ve L.M. çifti bu parlak buluşu uygulamaya sokup İstanbul’dan yola çıkıp Kırklareli Demirköy’e sorunsuz gelmelerine karşın İğneada’ya ulaşmak üzereyken Jandarma Komutanlığı’nın araştırmaları sırasında yakalanıyor, seyahat izin belgesi olmadan corona günlerinde buldukları dâhiyane çözüm 3.150’şer liralık ceza uygulamasında toplam 6.300 liraya mal oluyordu.

            Bir başka akıllara durgunluk veren uygulama da Yozgat’ta, 43 yaşındaki Mehmet E.’den geliyordu. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve içinin temizlenmesini isteyen Mehmet Bey, virüsün kendisini etkilememesi için akşam yemeğinin yanındaki yoğurdun içine Arap sabunu koyuyordu. On beş yirmi dakika sonra baş dönmesi ve mide şikayetleri baş gösterince 112’yi arayan Mehmet bey hastaneye kaldırılıyor, serum takılıp midesi yıkandıktan sonra kendince bilimsel açıklamada aynen şu cümleyi kuruyordu: “Arap sabunu içimi temizler, beni temiz tutar, yoğurt ise bağışıklık sistemimi güçlendirir diye düşündüm.”  

            Sokağa çıkma yasağının olduğu 31 Mayıs Pazar günü Bursa’da inşaat halindeki binanın dokuzuncu katında intihar girişiminde bulunan 27 yaşındaki Ogün G. Yoldan geçen bir iş insanının 500TL vermesiyle intihardan vazgeçip aşağıya iniyor, polis ise sokağa çıkma kısıtlamasına uymadığı için 3.150TL’lik ceza kesiyordu.

            1 Haziran’da başlayan normalleşme ile kahvehaneler açılıyor fakat oyun oynama yasağı getiriliyordu. Kahvehaneye okey oynamak için giden ama okey oynamanın yasak olduğunu öğrenen dört arkadaş, aynı masa etrafında maskeleriyle oturuyor ve cep telefonları üzerinden online okey oynayarak, yaratıcı buluşlarıyla tarihe geçen garipliklerin arasında yerini alıyordu.

 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

HEP BERABER SÖYLÜYORUZ!19 Mart 2024 Saat: 14:54
NE OLUR SUSMA!16 Şubat 2024 Saat: 11:11
AMAN YAZAR DEĞMESİN4 Ocak 2024 Saat: 14:31
DİL EROZYONU29 Eylül 2023 Saat: 14:03
ŞANSA BAK!23 Ağustos 2023 Saat: 17:52
Tüm Yazıları
Yukarı ↑