İşi bilen insanlarla çalışmak siyasette de , ticarette de her daim kazandırıyor. Kurumlarda da böyle, kuruluşlarda da . Hatta siyasetin kol gezdiği yerel yönetimlerde, belediyelerde de.
‘Kazandırıyor ‘ dememde ki kastım, para değil.
Para , bazen hiçbir şey değil zaten. Ondan daha kıymetli kazanımlar var . Dost gibi, itimat gibi, haysiyet gibi….
Ve, ‘ iş bilen kılıç kuşanan’ insanla çalışmak , çalışanı rahatlattığı gibi, yol almasına da vesile oluyor. Sonuçta da ortaya muhteşem başarılar, örnek hizmetler, gıpta ile takip edilen insan portresi çıkıyor. İnsan odaklı hizmetlerin olmazsa olmazı, mahalli idareler yönetimi dediğimiz belediyelerdir.
Belediyelerde başarı çıtası elbette Şehremini ile ölçülür. Başkanın kişiliği, toplumdaki karşılığı, siyasi zekası, temsil ettiği siyasi partinin asıl patronu çok önemlidir. Tüm bunları yetenekleriyle buluşturan bir belediye başkanı , tıpkı Muzaffer Bıyık misali yürüdükçe yürür.
Başarıya yürür…
Gönüllere yürür…
Hizmete yürür…
Dostluğa yürür…
Siyasi geleceğine yürür…
Ve bu müthiş yürüme temposu içinde; ‘yönetim iskeletini’’ akıllı ve iş bilen insanlarla oluşturduğu takdirde , başarı da kendiliğinden gelmiş olur.
Buna örnek ; Selçuk Koç’tur. Darıca Belediyesi’nin işi ve sorumluluğunu bilen Basın- Yayın Müdürü Koç’un , bir çok belediyeye örnek olmasını temenni ediyorum.
Mesela ; Gebze Belediyesi’ne. Umarım Zinnur Büyükgöz’de , Basın –Yayın Müdürlüğüne işi bilen , medya ve seçmenle iletişimi güçlü , kafası basan, proje geliştiren akıllı bir müdür bulur.
Neyse , Gebze Belediyesi basın birimi ayrı bir konu. Dönelim en başa.
Darıca Belediyesi Basın Müdürü Selçuk Koç’un geliştirdiği ‘ Her hafta bir medya ‘ projesinin beşinci ayağında misafir bizdik, Gölge Medya idi. Genel Koordinatörümüz Gül Akdemir ve köşe yazarımız Göksel Erkılıç ‘la (hakiki yazardır, basılı 15 kitabı var) birlikte , davet edildiğimiz Bayrak Tepe Sosyal Tesislerine gittik. Bu tesis ki geçen yıl , 2 milyon insanı ağırlamış bir mekan.
Velhasıl , tam da dediğim gibi , işi bilen adamlarla yürümenin rahatlığını yaşattı bize Muzaffer Bıyık. Yıllardır hep söylüyorum, yazıyorum, örnekliyorum; Muzaffer Bıyık ile Bünyamin Çiftçi bu bölgenin ve AK Parti’nin başarı abideleridir.
Her ikisi de belediyeciliğin kavramalarına adeta takla attırmışlardır. Gördükleri sevginin temelinde bu yatar.
Örnek ; Bugün karşımızda oturan Başkan Bıyık’ın siyasi rahatlığı , kendinden emin edası , açık yürekliliği ve zikzaksız söylemleri , o’nun Darıca’da kök salmasını sağlayan etkenlerdir. Başarısının temelinde bu unsurlar yatıyor. Bir de, yol yürüdüğü ekibi.
Konuyla ilgili geniş haberi sütunlarımızda okumuşsunuzdur, o nedenle detaya girmeden birkaç not yansıtayım bugünden …
Tüm samimiyeti ve ev sahipliğiyle bizimle konuşan Başkan Bıyık’la hemen her telden dem vurduk. Yöresel yemeklerden tutun da , aile fertlerine… Hizmet alanlarından kız evlatlarının eğitimine ve ticari geleceklerine , çok keyifli sohbetimiz oldu.
Lakin ‘’ Sende iz bırakan neydi ?’ diye soracak olursanız, vereceğim tek cevap ‘’ Kaşarlı Tost ‘’ olur. İki saat içinde telefonu 49 sms alan, 63 aranma gören, ikisiyle konuşmak zorunda kalan Başkan Muzaffer Bıyık’ın , arka masamızdaki çiftlerin sipariş ettiği kaşarlı tosttan dolayı mekan müdürüne attığı fırça , sabahın finaliydi.
Zira ; oturduğu yerden karşı masadaki tostun iyi basılmadığını , kaşarların erimediğini fark eden Bıyık, müşteriye , dolaysıyla vatandaşa verdiği ehemmiyeti öyle bir sözcükle anlattı ki müessese sorumlusuna…. Sormayın gitsin.
Muhtemelen restoran sorumlusu , ömür boyu tost gördüğünde Muzaffer Bıyık’ı hatırlayacaktır.
Anlayacağınız karşı masada tost, yanımızda dost güne başladık bugün.