parkinnn
Göksel ERKILIÇ
Göksel ERKILIÇ

SAKİNLİKTE GİZLİDİR

19 Ocak 2021 Saat: 12:26

Hızlı olmayı hep iyi bildik. Hele ki aynı anda iki işi yapabilmek büyük marifetti. Hem ev işine, hem dışarı işine koşturabilmek çağdaşlıktı. Hızlı konuşmanın zekâ ile bağlı olduğu hep söylendi. Yemeği hızlı yemenin sizi pratik yaptığını habire vurguladılar.

Hızlı soru çözmek daha başarılı yapacaktı, bizi. Hızlı, tempolu yürümek zaman kazandıracaktı. Kısacası hep acelemiz olması gerekiyordu, bir yerlere yetişmek zorundaydık.

Bakıyorsunuz, koştur koştur işler bitmiyor. Hızlandıkça çözülesi işler sarpa sarıyor. Hayata ve birbirimize karşı kontrolsüzlüğümüz artıyor. Kazanmamız gereken zamanımız uçup gidiyor, o hengâmede.

Hızlı yemek vücudumuza gereksiz ağırlıklar ve hastalıklar eklemekten başka bir şeye yaramıyor.

Sakinlikte gizliydi evrenin sırrı oysa. Bir çiçeğin aylar süren serüveninde saklıydı hayatın kokusu. Yaradan istese anında var edeceği bir canlıyı, aylarca anne karnında bekletmesiydi sabrın anlamı. Kâinatın sükûnetinde ne güzellikler uzanıyordu. Bilemedik hayatın anlamını. Koşturmakla meşguldük çünkü.  Kâh evde kâh dışarıda kâh işyerinde.

Ev işlerini hızlı yapmanın anlamı hünerli olmaktı. Nedense yapılan bu işlerin sonu hayatımızın sonlanmasına bağlıydı.

Hissetmeden, fark edemeden, şükredemeden geçen koskoca bir ömür. Ve bizi taklit eden evlatlarımız. Heyecanlarını yitirttiğimiz, yeteneklerini körelttiğimiz yavrularımız. Geleceğin “Zenginim ama mutlu değilim” diyen, psikolog kapılarını aşındırıp da bir türlü yaşamanın hızını kesemeyen mutsuzlar.

Araştırma yapmak için bir süre Kızılderililerle kalan bir yazar, onların bir şeyi sürekli yaptığını fark eder. Kızılderililer grup halinde gidecekleri yere doğru hızla ilerlerken birdenbire durup, bir süre beklerler. Daha sonra tekrar yoluna giderler. Yazar bu durumu birden çok görünce, “Neyi bekliyoruz? Neden yola devam etmiyoruz?” diye sual eder. Kızılderililerden biri cevap verir: “Vücudumuzun hızlı hareketine ruhumuz yetişemiyor ve vücudumuz ilerlese de ruhumuz geride kalıyor. Bu nedenle biz ruhumuzun geride kaldığını hisseder hissetmez, durup, ruhlarımızın bize yetişmesini bekleriz”.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

HEP BERABER SÖYLÜYORUZ!19 Mart 2024 Saat: 14:54
NE OLUR SUSMA!16 Şubat 2024 Saat: 11:11
AMAN YAZAR DEĞMESİN4 Ocak 2024 Saat: 14:31
DİL EROZYONU29 Eylül 2023 Saat: 14:03
ŞANSA BAK!23 Ağustos 2023 Saat: 17:52
Tüm Yazıları
Yukarı ↑