parkinnn
Göksel ERKILIÇ
Göksel ERKILIÇ

SOSYAL İZOLASYON

21 Mart 2020 Saat: 10:30

Öncelikle doktorlarımızın bize ne söylediğine bakalım; “Biliyoruz ki her geçen gün enfekte olan sağlık personeli sayısı da artacak, nöbetler zorlaşacak ama biz ailelerimizi geride bırakıp hastaneye gitmeye devam edeceğiz. Tek dileğimiz biz evimizden çıkarken sizin evinize girmeniz, bize zaman kazandırmanız.” Dünya geneline göz attığımızda, çok başarılı doktorlara sahip olmamız, bizim için gurur verici bir gelişmedir. Buradan onlara canı gönülden “ALKIŞ”lıyorum…

            Covid 19 sayesinde psikolojimiz bozulmadı değil. Sanıyorsun ki ateşiniz çıkıyor, yanı başınızdakine alnınıza dokunmasını talep ediyorsunuz. Sonra aklınız başınıza geliyor, “Ne dokunuyorsun sen!” diye atar yapıyorsunuz ve alnınıza kolonya döküyorsunuz. Elinizi yıkaya yıkaya derinizi soyacak vaziyete geliyorsunuz. Sosyal medya da o kadar çok el yıkama videoları var ki, her yıkayışınızda yeni stiller deniyorsunuz. Öğretici amaçlı bu konuya vakıf insanların önerileri olduğu için kayıtsız kalamıyorsunuz. Markete alışverişe gittiğinizde, “Acep virüslü birisi bu markete gelip, tüm ürünlere dokundu mu?” diye sorgulamaya başlarken, ekmek dolabının önüne geldiğinizde, “Ekmeği yapanların sağlık durumları nasıl acaba?” diyerek mevcut olan iştahınızı kaçırıyorsunuz. Biraz her şeye detaylı bakarsak, paranoyak olmamak elde değil! İşimiz gerçekten çok zor!

            Karşılaştığımız eş, dost, akraba, iş arkadaşlarınızla tokalaşmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Kimisi elinizi uzatmadığınızda küsebiliyor, darılabiliyor. Kimisi de neden yanak yanağa verip öpmediğiniz için gönül koyabiliyor. Alışkanlıklarımızdan vazgeçmek biraz sancılı oluyor, tedbir için bunlar çok önemli hususlar. Bir de ayakla, dirsekle tokalaşmaya çalışan tipler türedi, gerçekten uzaktan anlamsız ve sinir bozucu duruyor.

            İnsanlık yakın tarihinin en büyük kenetlenmesine şahit oluyoruz. İşte bu kenetlenmeyi de Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına ve Sağlık Bakanlığı’mızın talimatlarına uyarak kanıtlamış oluyoruz. Kimileri de kenetlenmeyi bilmedikleri içinde karantinadan kaçmaktadırlar. Uyarılara kulak vermeden sokaklarda gezinmekteler, oturmakta direnmektedirler. N’olur kıymayın bu güzel ülkeye, yarınlarımıza. “Bana bir şey olmaz” dediğinizde, virüsün sizden korkacağını düşünmeyin. Nasıl virüs bile üzerine düşen görevi uyguluyorsa (ünlü, ünsüz demeden), siz de size söylenenleri uygulamakta mükellefsiniz. Herkes başkasından bana geçer korkusu yaşar iken, neden benden de başkasına geçer diye düşünmüyor? Karantina bir ceza değildir. Sadece sağlık önlemidir. Bunu en kısa zamanda kavramamız gerekiyor.

            İnsanlar kurallara ve eşitlik ilkesine uyduğu sürece hayat yaşanılabilir olmaktadır. Tedbirsizlik bizi belki öldürmez, fakat katil yapabilir. Biz karantina sürecini atlatabiliriz ama bulaştırdığımız insanlar belki bizim kadar şanslı olmayabilir.

            Dezenformasyon her yerde alıp başını gitmiş. Korku kültürümüz ile algı yönetimimiz yarışır seviyedeler. Öncelikle bilimsel olarak pek bir bilgiye haiz olmadığımız virüsle karşı karşıya olduğumuzu söylemek istiyorum. Bilmediğimiz konular yaşandığında hemen sosyal medyada dedikodu denen illet türüyor. İnsanları da ağına alıp, meşgul ediyor. Buna maruz kalmamak için SOSYAL İZOLASYONu sizlere öneriyorum.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

HEP BERABER SÖYLÜYORUZ!19 Mart 2024 Saat: 14:54
NE OLUR SUSMA!16 Şubat 2024 Saat: 11:11
AMAN YAZAR DEĞMESİN4 Ocak 2024 Saat: 14:31
DİL EROZYONU29 Eylül 2023 Saat: 14:03
ŞANSA BAK!23 Ağustos 2023 Saat: 17:52
Tüm Yazıları
Yukarı ↑