parkinnn
DUAYEN / Ercan SARIÇAM
DUAYEN / Ercan SARIÇAM

Sosyal medyanın ahlaki boyutu

19 Ağustos 2020 Saat: 15:49

Şu sosyal medya çıktığından beri dünya öyle bir hal aldı ki, anlamakta yaşamakta zor. Herşeyi tozpembe sanan bir nesil yetişiyor ve sosyal medyanın da bağımlısı oluyor.

Tabi ki , sosyal medya yerinde ve gerektiği gibi kullanılırsa harika bir dünya. İmkanları , sunumu geniş bir  kitleyi ilgilendiriyor.  Kocaman dünya  avucumuzun içinde oluyor, dünyanın bir ucundan diğerini görebiliyor, tanıyabiliyoruz. Yılların ötelediği arkadaşlarımızı; ilk, orta, lise, üniversite  sırdaşlarımız bulabiliyoruz. Yıllar önce çocukluğumuzda bizde iz bırakmış kapı komşularımızla,  sokak arkadaşlarımızla iletişim kurabiliyoruz. Acı ,  tatlı, mutlu, iyi ,kötü ,güzel ,  buruk , hüzünlü, başarılı , başarısız   her anımızı dostlarımızla, arkadaş  ve  aile bireylerimizle anlık  yaşayabiliyoruz. Bunlar sosyal medyanın bizlere yönelik kazanımları.

Sosyal medyanın bir de kişiyi kişiliksizleştiren, toplumu , aileyi ,bireyi  erozyona uğratan özelliği var. Bilinçsiz, art niyet, kepazelik mantığıyla kullanıldığında kaybettiklerimiz var.

İşte burası çok önemli.

Karakteri oturmamış, günlük yaşayan, hayal dünyasında dolaşan, erkek veya kadın avcılığı yapan , çıkar ilişkilerini  önde tutup para ile saadet olacağını düşünen, herkese ve herşeye nankör olan  ''kuş beyinliler'' ise sosyal medyayı kendilerinde bir ağ olarak görürler.  Uçsuz bucaksız bir denize atılan kocaman bir ağ. ''Ağa takılan, torbaya düşen balık  mutlaka olur'' misali. Ne kadar acı bir durum değil mi?

Oldum olası sosyal medyada kriterleri olan insanlara saygı duyuyorum. Ölçüsü olmayan, çalakalem yaşayan, ona buna yürüyen, toplum huzurunu bozacak paylaşımlar yapanlardan da nefret ediyorum.  Bu  düşüncelerimden dolayı beni ''Barzo'' olarak görebilirsiniz, ''Varoş kafa'' diye niteleyebilirsiniz. Karar sizin. Ama ben dediğim gibi sosyal medyada kurallarıyla yaşayan, sosyal medyayı  yaşamın gerçeği olarak algılayan ve  o platformu sadece işim gereği  iletişim aracı olarak algılayan düşünceye sahibim.

Mesela; sosyal medya hesaplarından yediğini içtiğini zırt pırt paylaşıp  sadece gösteriş yapanları yadırgarım. Erkek veya kadın fark etmez klavye kabadayılarına uyuz olurum. Yüzyüze görüşüp derdini bir arkadaşıyla paylaşma cesaretini gösteremeyenlerin  sosyal medyada ahkam kesmelerine deli olurum.

Mesela ; Aracını kullanırken apuk sabuk paylaşımlar yapan, karpuz yerken  trafiği tehlikeye sokacak  şekilde makas atan sürücülere diyecek kelime bulamam. Kadın veya erkek fark etmez , arabası seyir halindeyken  müziğin ritmine eşlik ederek video çekip  elinde bira kutularıyla paylaşım yapan,  ya da  çılgınca dans edip manyakça şarkılar dinleyenleri çok yadırgarım.

Hele de o rapçılar var ya, kusura bakmasınlarda ,  öyle küfürlerle dolu müziklere eşlik ederek ve bunu bir marifet  görerek paylaşanlar  var ya.... Ne diyeyim ki.  Bu tipler kültürleri , aile değerleri , yaşama sebepleri  tartışılacak tipler değil mi? Özenti içinde yaşayan , hayatın gerçeklerinden bihaberler.  Çünküçoğunda aile değerleri yoktur, toplum saygısı  kalmamıştır, bulutlar üzerinde yaşarlar, gerçeklerden uzaktırlar.

Bir de kıl olduğum boyutu var sosyal medyanın. Sosyal medyayı erkek- kadın arayış platformu olarak değerlendiren kafalara ne demeli ? 

Kimsenin boyu, postu, rengi, dili , dini , mesleği, cinsiyeti fark etmiyor. Anlayacağınız sosyal medyayı bilinçsizce kullanmak insanı  dolaysıyla da toplumu ahlaki çöküntüye götürüyor.

Silkelenmekte, kendimizde gelmekte  yarar var.

 

 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

TGF, GEBZE ve BAŞARI22 Nisan 2024 Saat: 16:33
31 Mart30 Mart 2024 Saat: 15:13
Tüm Yazıları
Yukarı ↑