Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Özkan, organik tarım ile ilgili bilinmeyenleri anlattı. Türkiye’de toplumun genelinde organik tarım kavramının yeterli düzeyde anlaşılmadığını ve toplumda sürekli bilgi kirliliğinin dolaştığını belirten Özkan, ürünlerin organik olarak adlandırılması için bazı koşulları taşıması gerektiğini söyledi. 

‘HAKSIZ KAZANÇ SAĞLANIYOR’ 
Yetkili kuruluşlarca söz konusu ürünlerin mutlaka denetlenmesi ve sertifikalandırılması gerektiğini ifade edenorganik-tarim-hilesine-dikkat.jpg Özkan, bazı işgüzarların 

piyasadaki boşluktan faydalandıklarını söyleyerek, “Maalesef bugün birçok pazarda organik sertifikası olmayan ancak üzerine arı etiketi yapıştırılmış domatesler ve birçok ürün organik adı altında satılmaktadır. Belli bir kesim, hileli gıda satışı ile kendisine haksız bir çıkar sağlıyor” dedi. 

‘İNSANLAR BÖYLE ALDATILIYOR’
Her kurtlu ürünün organik olmadığını vurgulayan Özkan, “İnsanlar şekli bozuk ve kurtlu ürünleri, bu ürünlere karşı herhangi bir tarım ilacı, gübre ve hormon kullanılmadığına dair bir işaret olarak algılıyor. Bu anlayış doğru değildir. Bir ürünün görüntüsünden organik olup olmadığını anlayamayız. Organik ürün ancak analizler sonucu anlaşılır. Ayrıca doğada kendiliğinden yetişen ürünler organik değil doğal üründür” diye konuştu.

ORGANİKLE İLGİLİ BİLİNMEYENLER

Organik ürünlerin özelliklerine de değinen Özkan şunları söyledi: “Organik tarımda sentetik (yapay) kullanımı yasaktır. Organik ürün 4 mevsim üretilebilir. Temiz havada üretilen ürünlere organik tarım diyemeyiz.” 

“Toprak fakiri olan Japonlar, 76 milyon nüfuslu ülkemizin tarım alanının en az 300 milyon insanı besleyeceğini öngörmektedir” diyen Özkan, “Ancak, bugün ülkemizde 75 milyon insanın bile gıdasını sağlamakta sorun yaşıyorsa buradaki sorunun organik tarımdan değil konvansiyonel (geleneksel) tarımdan kaynaklandığını söylemeliyiz” şeklinde 

konuştu.