parkinnn
DUAYEN / Ercan SARIÇAM
DUAYEN / Ercan SARIÇAM

Gözler Köşker'i aradı

15 Haziran 2014 Saat: 17:53

Yıllardan beri her fırsatta Gebze’nin kentleşmesi, modern ve çağdaş şehirleşmesi yönünde yazılar kaleme aldığım bilinir.  Gebze’de sosyal yaşamın  artması, çıtanın yükselmesi için öneriler sunduğumda oluyor.

Zira Gebze’yi  çok seviyorum. Sadece Gebze değil elbet, Darıca, Çayırova, Dilovası’da aynı bakış açımdadır.

İstiyorum ki; benim kentimde mutluluk olsun, eğitim seviyesi yükselsin, yaşam standartları artsın, kültürel etkinlikler çoğalsın, insanların yüzü gülsün, çarşı-pazar  yüzlerinden  tebessümü eksik etmeyen Gebzelilerle dolsun. Asayiş ‘berkemal’ olsun.

Çok şey mi istiyorum?

İnsanca yaşamın, örnek kent olmanın yolu bu kriterlerden geçmiyor  mu?

Gecesi  ve gündüzüyle  yaşanılır bir  Gebze’nin oluşmasında yerel yönetim kadar, yerel basına da sorumluluk düşer. O bilinci taşıyabilen, kendisinde o sorumluluğu gören her bir ferde de aynı misyonu yüklemek doğru olur.

Gebzeli olmak, Gebzelileri düşünmek..

Sadece erkin başı olan siyasilere tüm yükü bindirmekte doğru değildir. Basın da elini taşın altına koymalı. Topyekün koymalı.

Koyanlara destek olunup sahip çıkılmalı. Bu da yerel yönetimin işidir. Duyarlı olabilmek.

Konuyu gazeteci  İrfan Yormaz ve Gebze Sözcü ekibine getirmek istiyorum..Yazının sonuna bırakmadan hak ettikleri  teşekkür ve tebrik kutlamamı da Yormaz’a şimdiden iletmiş olarak devam edeyim.

Cumartesi akşamı Gebze Kültür Merkezi’nde şahane bir tiyatro etkinliği izlettiler bize.

Yormaz’ın ekonomik durumu malum. Kıt kanaat geçinen, ama onurlu duruşundan taviz vermeden  yoluna devam eden bir kardeşimizdir.  Tüm o imkansızlıklarına karşın, olanakları dahilinde Gebze’nin sosyal-kültürel  gelişimine katkı sunmak için kendini nasılda paraladığını herkes bilir.

 Dün akşam da öyle oldu.

Türkiye’nin en popüler  tiyatrosunu, Uygur Kardeşler’i Gebzelilerin karşısına çıkararak tiyarto severlerin eşsiz bir gece yaşamalarına aracılık etti.

Suheyl Uygur , Yormaz’ın kendilerine nasıl ulaştığını, nasıl hevesle ricalarda bulunduğunu anlatırken,  ben de Yormaz’ın o gece için finans arayışında kendisini nasıl parçaladığını düşündüm.

Bir kentin marka olmasında  iki farklı ölçü vardır.  Yapılaşmayı bir tarafa bırakırsak, birisi o şehrin trafik düzeni, diğeri de sosyal-kültürel yaşamıdır. Gerisi boş.

İşte o yüzden yerel yönetim kadar basına da çok önemli mesuliyet düşer.

Dün gördük ki İrfan Yormaz yönetimindeki Nermin Dedebek, Merve  Dedebek Yaşar, Rıfat Ürkmez, Alican Yormaz ve Ferdi Işık’tan oluşan ‘’Gebze Sözcü’’ ekibi örnek bir kentçilik sergilediler.

Bize düşen ise  kocaman bir tebrik ve teşekkür etmek olmalı.

Ancak…

Bir de işin ‘ancak’ diyeceğim boyutu var.

Ancak ve keşke…

Keşke ..

Köşker’de o gecede olsaydı, ya da olabilseydi.  Çok önemli kültürel bir etkinlikte Gebze şehremeninin olmayışı bizim kadar tüm hazrolonun dikkatini çekti.

Herkes birbirine soruyordu; Köşker nerede?

‘Dünyanın sonu’’ isimli oyunu Gebze Kaynakamı Mehmet Arslan’la izledik. Kaymakam bey eşiyle katılmıştı etkinliğe. Sanata, sanatçıya, kentine ve kentlisine sahip çıkmak budur işte.

Herkes gibi benim gözlerimde Köşker’i aradı. Olması gereken, varlığıyla geceyi düzenleyenlere katkı sunması gereken bir geceydi. Ama yoktu.

Yormaz’a sordum, ‘’ Belediye Başkanı gelmiyor mu?’’

‘’Davet ettik hocam, bilgisi var, geleceğini söyledi, programına aldı.’’ dedi.

Lakin yoktu..

İrfan’ı evladım gibi severim.. Gazeteciliğe  yirmi yıl önce benim yanımda başladığından mıdır, yoksa sevgiyi hak eden karakter midır  düşünmedim, ama çok sevdiğim bir kardeşimizdir. Köşker’in yokluğuna üzüntüsünü görünce  teselli vermekte bana düştü.

‘’Üzülme, kafana da takma  müdür. Adnan Köşker’in mutlaka çok önemli bir proğramı çıkmıştır. Öyle olmazsa kesinlikle burada olurdu. Gebze’yi ne kadar çok sevdiğini ve düşündüğünü biliyoruz, sanata ve kültür etkinliklerine verdiği değeri de biliyoruz. Söz verdiyse mutlaka sözünde duran, randevusuna sadık bir siyasetçidir Adnan Köşker. Ağzından söz çıktıysa yerine  getirir. İnsanları kandırıp yalan söylemez. Kesinlikle  zaruri bir durum gelişmiştir.’’ dedim.

Sunuç şu;

Bu kent hepimizin. Herkese görev düşer. Gebze’nin marka kent olmasının yollarından biri de, ilk başta  yazdığım gibi sosyal-kültürel kalitenin yakalanmasıdır. Gebze’de hatırı sayılır sayıda   basılı ve internet gazetesi var. Gazetecilik sadece haber vermek, yorum yapmak, abone toplamak, reklam-ilan peşinde koşmak olmamalı. Gazeteci, yaşadığı şehrine katkı sunmalı. İrfan Yormaz o katkıyı sunanların başında geliyor. Gebze basın tarihinde  ‘’ilk kez’’ bir gazetenin böylesi  etkinliği oluyor. Hem de sanat camiasının en baba isimlerini Gebze’ye getiriyor. Gebze’nin tanıtımı bundan daha iyi olabilir mi.

Biline ki; O Uygur kardeşler,   Türkiye turnesinde gittikleri her yerde Gebze’yi anlatacaklardır. Gördükleri misafirperverlik ve buldukları coşku onlarla her yere gidecektir.

O yüzden İrfan Yormaz ve ekibine bu kenti yönetenlerin teşekkür ve vefa borcu vardır.

Bir tebrik telefonu gönüllerin kırgın kalmasının önüne geçebilir.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Özürlü/Engelli18 Mayıs 2024 Saat: 15:49
TGF, GEBZE ve BAŞARI22 Nisan 2024 Saat: 16:33
31 Mart30 Mart 2024 Saat: 15:13
Tüm Yazıları
Yukarı ↑