Katırcıoğlu ve KAISİAD

Us'um yanıltmıyorsa 1994 seçimleri öncesiydi... Belediye başkan adayları belirleniyor, esamesi okunmayan pek çok insan siyasi partilerin adayı olarak açıklanıyor veya açıklanmak üzere netlik kazanıyordu. Bir tek siyasi parti bile 'Karslı-Ardahanlı'' tek bir aday üzerinde durmuyordu.
İşte o tarihte yazdığım ''Karslılar çok mu aptal, çok mu akıllı'' başlıklı yazım, epey ses getirmiş, vermek istediğim mesajı alamayan kıt kafalar eleştiri topuna tutmuştu beni. Oysa demek istediğim şuydu; ANAP'ın Gebze İlçe Başkanı Nasrettin Bavaş, CHP İlçe Başkanı Ensar Öğüt, DSP İlçe Başkanı Efraim Taşdemir, MHP İlçe Başkanı Ataman Taşdemir, RP İlçe Başkanı .... 'dı ve hepsi Karslı, Ardahanlı'ydı. Seçim sürecine kadar partiyi sırtlarlar, madı-manevi taşırlar, kiradır, çaydır, personel maaşıdır vs. ceplerinden harcarlar, lakin adaylık noktasında hiçbiri yer alamaz, aldırılmazlardı. Karslı'ya, Ardahanlı'ya lobiler geçit vermiyor, tabir-i caizse siyaseten yok sayıyorlardı.
İşte tepkim bundandı ve gazetemde o meşhur başlığı bu nedenle atmıştım...
Şövenist değilim, ama azıcık olsada yöre milliyetçisi ruhu taşırım.
Tabi o günden bugüne köprünün altından çok sular aktı. Dengeler değişti, taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başladı. Ve bugün o Karslı, o Ardahanlı, o Iğdırlı, o Doğulu bugün bölgemizde belirleyici olma yönünde ilerlerken, doğduğu yere olduğu kadar , doyduğu yere de yatırımlar yapmaya ve birlik, dirlik içinde kenetlenmeye başladı...
İşte tam bu sırada, bugün görüyoruz ki; siyasi nefret güdenler yeniden gün yüzüne çıkmaya başladılar. Çomak sokmak, birliği dağıtmak , büyüyen gücü rencide etmek için filmlere girdiler. 
Siyaset, enteresan bir uğraştır.
En azından bu satırların yazarı 42 yıldır böyle görüyor, böyle yaşıyor. Hayat ise gizem kokar. Kimin ne zaman ne olacağı, ne görüp nasıl yaşayacağını bir tek Yaradan bildiğinden, siyaset edenlerin daha akıllı ve daha düşünür olmalarını gerektirir. Nitekim bu 42 yıllık meslek hayatımızda şahit olduğumuz siyasi arenada kimlerin gelip geçtiğini, hafızamız dolduğundan hatırlayamıyoruz bile. Örneğin 1994 yılındaki Karslı olan RP ilçe başkanını biliriz ama ismini hatırlamayabiliriz.
Neyse...
Son üç gündür aklımda deli fırtılar ve sorular birbirini kovalıyor.
Yığınla soru var...
Ve insanoğlu şeşer de beşer de. Her hata insanoğluna mahsustur. Nasıl ki İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan bir cümle hatası yapmıştır, umarım AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu'da surç-ü lisan etmiş olsun.
Yoksa KAISİAD'ın o muhteşem kahvaltı proğramına neden gölge düşürmek istesin ki? Acep KAISİAD'ın yükselişi, büyümesi, insanları kucaklaması, yöresel iş adamlarının güçlenmesi Katırcıoğlu'nu rahatsız mı etmiştir.? Veya yaklaşan seçimlere yönelik kendisine piar mı yapmak istemektedir?
Soruların cevabı ne olursa olsun , gerçek şu ki; Katırcıoğlu hata yapmıştır.
Zira , tarihi bilgisi derin olanlar hatırlar ki; Türk- Rus harbinde Rusları sınır ötesine iten, Karslıların ta kendisidir. O gün neyse bugün de Karslılar vatansever, ülke düşkünü, asker-polis sevdalısıdırlar . Şehitlerine ağıt yakan, onların ocaklarıyla kan çanağına dönen göz taşırlar. Karslı, Ardahanlı, Iğdırlı ticarette herşey satabilir. Birtek vatan satmazlar, vatan için can verenleri satmazlar, bir de uyuşturucu satmazlar.
Şimdi böyle asil bir ırkın davetine icabet eden bir vekilin , rakip vekile yönelik düşüncesini o cenahta dillendirmesi nasıl okunmalı...? Yani o zümreye hiç mi saygı -sevgi taşımaz sevgili vekil? Bunun altındaki sebepler nedir.? Oysa , Lütfü Türkkan'a olan nefret veya kinini , ya da siyasi kavgasını dışa vuracak başka bir ortam yok mu?
O sabah , o kahvaltıda bulunanlardan birisi de bu satırların yazarıdır. Gurur duyduğum, mutlu olduğum, haz aldığım bir organizasyondu ki, bunu da yazmıştım.
Tam oturduğum masanın yanında milletvekilleri Lütfü Türkkan, Cemil Yaman, Tahsin Tarhan ve Katırcıoğlu vardı. Türkkan'la nereden baksan 7 yıldır ilk kez aynı ortamdaydık, keza Tarhan'la da aynı. Masadan masaya gözlerimizle selamlaştık. Cemil Yaman ise masamıza kadar gelip selamlaşma ve kitabım Malta Gezgini'ni tebrik etme nezaketini gösterdi.
Sonra toplu fotoğraf olayı...
Şimdi soru şu ; Milletvekillerinden rektörlere, ilçe başkanlarından iş insanlarına herkes KAISİAD 'la aynı karede oluyor da, Katırcıoğlu onlardan çok mu akıllı ki red ediyor? Ve Tükkan'la aynı karede bulunmaktan zul duyduğunu söylüyor...!
O halde sormazlar mı sayın vekile; Madem aynı karede olmaktan zul duyuyorsun, aynı çatı altında çalışmaktan neden mutlu oluyorsun? Madem Lütfü Türkkan'la , hatta teröristlerin temsilcilerinin de bulunduğu aşikar olan yüce meclisteki üyeliğini neden sonlandır mıyorsun ?
Sonlandır, istifa et...
Doğru olanda budur.