parkinnn
DUAYEN / Ercan SARIÇAM
DUAYEN / Ercan SARIÇAM

Milletin Adamı..!

10 Ağustos’ta gerçekleşecek olan cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye’nin dönüm noktası olacaktır. Üç adaydan hangisi kazanırsa kazansın, sonucun gideceği nokta aynıdır: Yeni Türkiye.

15 Temmuz 2014 Saat: 11:54

10 Ağustos’ta gerçekleşecek olan cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye’nin dönüm noktası olacaktır. Üç adaydan hangisi kazanırsa kazansın, sonucun gideceği nokta aynıdır: Yeni Türkiye.

‘Yeni Türkiye’, her ne kadar Başbakan Erdoğan’ın sloganı ve hedefi olsa da, diğer adaylar içinde geçerli bir kavramdır.

Çünkü; Erdoğan’ın kazanması halinde yönetim anlayışı, yasaların kullanım etkinliği, toplum üzerine yansıması, yerel idarelerin güçlenmesi, çözüm sürecinin nihayetlenmesi tahmin edildiği gibi aktifleşecek konulardır.

Hiç ihtimal vermediğim halde, olası Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kazanması ise, ‘’geleneksel devletcilik’ anlayışının devam edeceği anlamına gelecektir.

Selahattin Demirtaş’ın kaybedeceği bir şey yok. Hatta kazanacaktır. Temsil ettiği tabanın biraz daha kenetlenmesini sağlayıp oy yüzdesini artıracak, elini güçlendirecektir. O anlamda cumhurbaşkanlığı seçimlerinin asıl kazananı Demirtaş olacaktır.

Seçim gününe süre yaklaştıkça adayların izledikleri yol, beyanları ve niyetleri de daha net anlaşılmaya başlanıyor. Özellikle Erdoğan’a yönelik endişe,tereddüt ve korku üçleminin kaybolduğunu görmek mümkün. Erdoğan’la ilgili, ‘’Ülkeyi tek başına yönetecek. Bakanlar Kurulu’na her hafta başkanlık yapacak. Başbakan pasifize olacak’’ gibi senaryoların saçmalığını anlamak için,

Erdoğan’ı iyi takip etmek gerekiyor.

Bu düşünceyle son günlerde Erdoğan’ın hemen her mitingini takip etmeye başladım. Neredeyse adım adım izliyorum, dinliyorum Başbakan’ı. Bırakalım onun üstün hitabet sanatını; çizdiği yol, gelecekler ilgili anlatımları, geçmişi irdeleyip kıyaslamaları kesinlikle seçmenin ruhunu okşamakla kalmayıp, ‘’İşte Cumhurbaşkanı’’ dedirten farklılıklarıdır.

Bir de kampanyada işlenen sloganın tam da Erdoğan’ı anlatan ifade olduğunu düşünüyorum.

Milletin Adamı...

Bundan daha güzeli olmazdı.

Türk toplumu kendisinden birşeyler bulduğu siyasetçinin arkasından gitmeyi alışkanlık halien getirmiştir.

Erdoğan ile İhsanoğlu’nu bu kriterden analiz yaptığımızda ikisi arasındaki farkları çok daha net görebiliriz.

Örnekleyecek olursak..

İhsanoğlu ne denli sakinse, Erdoğan o denli agresif.

İhsanoğlu ne denli uysalsa, Erdoğan o denli hışımlı..

İhsanoğlu ne denli siyasetten kopuksa, Erdoğan o denli siyasetin içinde.

Ve İhsanoğlu ne denli toplumun genel beklenti ve ihtiyacından uzaksa, Erdoğan o denli toplumun içinde.

Şimdi böylesi bir analizde ortaya çıkan tek gerçek şu; Türk toplumu Erdoğan’da kendisini daha çok bulabiliyor. O nedenle cumhurbaşkanlığı makamının Erdoğan’a daha fazla yakışacağını ve onun o makamı hak ettiğini düşünüyor. Miting meydanlarında halen çoğalarak artan Erdoğan coşkusunun sebebi budur.

Ve ben , öyle denildiği gibi Erdoğan’ın ‘Diktatör ‘ edasında ülkeyi yönetme çabasında olacağına da ihtimal vermiyorum..

‘Koşan cumhurbaşkanı’ olacağı her ne kadar doğruysa, ‘noter cumhurbaşkanı’ olmayacağıda o kadar doğrudur. Zaten istesenizde Erdoğan’ı Çankaya’da onay makamı olarak tutamazsınız.

Demem o ki; Birilerinin Adamı’nın arkasında durmaktansa, ‘Milletin Adamı’ nın arkasından koşmak belki de daha hayırlı olacaktır.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Özürlü/Engelli18 Mayıs 2024 Saat: 15:49
TGF, GEBZE ve BAŞARI22 Nisan 2024 Saat: 16:33
31 Mart30 Mart 2024 Saat: 15:13
Tüm Yazıları
Yukarı ↑